Gazete Vatan Logo

Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani'yi uyardı: Elindekileri de kaybedersin

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan BM Genel Kurulu'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani'yi uyardı: Elindekileri de kaybedersin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bölgesel ve küresel konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin yapmayı planladığı referandum konusunda, "Buradan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni bu doğrultuda başlattığı girişimden vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye'nin bu konudaki çok açık ve kararlı tavrını görmezden gelmek, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni elindeki imkanlardan da edecek bir sürecin önünü açabilir" dedi. Erdoğan, Türkiye'deki sığınmacılar konusunda ise dünya ülkelerine çağrıda bulunarak, "Buradan tüm dünyanın huzurunda, topraklarında barındırdığı 3,2 milyon sığınmacının tüm yükünü Türkiye'nin omuzlarına bırakan ülkeleri ve uluslararası kuruluşları verdikleri sözleri tutmaya davet ediyorum" dedi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
ENDİŞE İLE TAKİP EDİYORUZ: Geçtiğimiz yıl bu salonda sizlerle birlikte oluşumuzun üzerinden geçen sürede maalesef küresel barış ve istikrar daha da geriye gitmiştir. Terörün ve savaşın çirkin yüzünü görmeye devam ediyoruz. Çatışma ortamlarından beslenen teröristler, faaliyetlerini muhtelif bölgelere yayarak sürdürüyor. Yabancı düşmanlığı, kültürel ırkçılık ve İslam karşıtlığı etrafında buluşan radikal akımların şiddet dolu eylemlerini endişe ile takip ediyoruz. Dünya barışı için yeni bir bakış açısı geliştirmeye ihtiyacımız var. Hiçbir kriz kendi haline bırakılarak çözülemez. Hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Türkiye bu anlayışla girişimci ve insani bir dış politika yürütüyor.
SURİYE HALKI YALNIZ BIRAKILDI: 7. yılına giren Suriye ithilafı derin yaralar açmıştır. Siviller ve günahsız yavrularla birlikte bir medeniyet de yok ediliyor. Zulmün beslediği terör, sınırları aşarak bir kanser gibi yayılıyor. Demokrasi, özgürlük, adalet talebiyle harekete geçen Suriye halkını uluslararası toplum yalnız bırakmıştır. Biz Türkiye olarak hepsini kardeşimiz olarak gördüğümüz bu insanların yaşadıkları trajediye kayıtsız kalamazdık. Sorunun çözümü için her türlü insani ve siyasi gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Şu anda 3 milyonun üzerinde Suriyeli ile 200 binin üzerinde Iraklı sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Barışın tesis için Rusya ve İran ile birlikte Astana toplantılarını başlattık. Astana'da varılan mutabakat çerçevesinde İdlib bölgesinin güvenliğe kavuşmasıyla ilgili yeni bir planı hayata geçiriyoruz.
VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTSUNLAR: Barınmadan gıda ve giyime, sağlık hizmetinden eğitime kadar sığınmacıların tüm ihtiyaçlarını, herkesin takdirini kazanan bir standartta karşılıyoruz. Ancak bu yürüttüğümüz çalışmalara AB başta olmak üzere uluslararası toplumdan yeterli desteği alamadığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Kamunun, STK'ların ve halkımızın yaptığı harcamaların tutarı 30 milyar doları bulmuştur. Buna karşılık AB söz verdiği 3 milyar avro artı 3 milyar avro yardımın sadece 820 milyon avrosunu göstermiştir. Uluslararası toplumdan BM aracılığı ile gelen yardımların tutarı da 520 milyon dolar civarındadır. Buradan tüm dünyanın huzurunda, topraklarında barındırdığı 3,2 milyon sığınmacının tüm yükünü Türkiye'nin omuzlarına bırakan ülkeleri ve uluslararası kuruluşları verdikleri sözleri tutmaya davet ediyorum.
FIRAT KALKANI EN BÜYÜK BAŞARI: Türkiye, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içindedir. FETÖ ile mücadelemiz de devam ediyor. DEAŞ'ın saldırılarına karşı Fırat Kalkanı ile 243 meskun mahali ve 2 bin kilometrekarenin üzerinde toprağı bu örgütten temizledik. Bu operasyon sırasında 3 bini aşkın DEAŞ militanını etkisiz hale getirdik. Fırat Kalkanı DEAŞ'a karşı elde edilen en büyük başarıdır. Bölgede DEAŞ'a karşı mücadele verdiğini söyleyen grupların büyük bir bölümünün kesinlikle böyle bir amacı yoktur. Bu grupları DEAŞ'ı kendi gündemlerini hayata geçirmek için bir araç olarak kullanıyor. PYD/YPG'nin Suriye'de ele geçirdiği bölgelerde demografik yapıyı değiştirme, halkın mallarına el koyma, kendisine karşı çıkanları öldürme çabaları insanlık suçudur. DEAŞ'la mücadele meşru bir zeminde yürütülmediği takdirde dünyanın yeni DEAŞ'ların tehdidi altına girmesi kaçınılmazdır.
IKBY MESAJI: Irak'ın da toprak bütünlüğü temelinde varılacak uzlaşmalara ve ortak gelecek inşa etme ideallerini hayata geçirmeye ihtiyacı vardır. Bağımsızlık talepleri gibi bölgede yeni krizler ortaya çıkartılabilecek adımlardan uçak durmak gerekiyor. Buradan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni bu doğrultuda başlattığı girişimden vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye'nin bu konudaki çok açık ve kararlı tavrını görmezden gelmek, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ni elindeki imkanlardan da edecek bir sürecin önünü açabilir. Yeni çatışmaların fitilini ateşlemek yerine hep birlikte bölgede huzuru, barışı, güvenliği, istikrarı tesis için çalışmalıyız.
ARAKAN ÇAĞRISI: Uluslararası toplum tıpkı Suriye'de olduğu gibi Arakan Müslümanlarının maruz kaldığı insani dram konusunda da iyi bir sınav verememiştir. Şayet Myanmar'da yaşanan bu trajedinin önüne geçilmezse insanlık tarihi yeni bir kara lekenin utancıyla baş başa kalacaktır.
BMGK YENİDEN YAPILANDIRILMALI: Tüm bu gelişmeler ve yaşanan insani trajediler, Türkiye olarak 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek sembolleştirdiğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılması çağrımızın haklılığını teyit ediyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesinde ne kadar geç kaldığımızın da bu ifadesidir. Tüm dünyanın temsilcileri sıfatıyla bu çatı altında bir araya gelen bizler, terör örgütlerinin cinayetlerine, insani krizlere ve mağduriyetlere engel olacak bir irade ortaya koyamazsak o zaman herkes başının çaresine bakmanın yollarını arar. Bu anlayışın yaygınlaşması durumunda dünyamız yeni bir kaos ve zulüm fırtınasının içine sürüklenir.

Haberin Devamı