Gazete Vatan Logo

CEO'ların motosiklet günlüğü

İşlerindeki stresten motosiklet kullanarak arınıyorlar. Onlar motosiklet tutkunu işadamları ve üst düzey yöneticiler. Hafta içi plazalarda çalışıp, hafta sonu motorlarıyla stres atıyorlar...

Motosiklet denildiğinde çoğu insanın aklına, "hız ve tehlike" gelir. Oysa motosiklet tutkunları için bambaşkadır motosikletin anlamı. Tutkunları için motosiklet bir yaşam biçimi, spor, kendini özgür hissetmenin ve stresten uzaklaşmanın bir yolu. İki tekerin üzerinde kendilerini daha özgür hissedenler arasında işadamları ve CEO'lar da var. İş yaşamlarında ağır sorumlulukları üstlenen, önemli projelere imza atanlar motosiklet kullanarak kendilerini başka bir dünyaya ışınlıyorlar. Ve motosikletleri aynı zamanda hayatlarının bir parçası olmuş. "Hafta sonları motosikletimden asla vazgeçmem" diyen işadamlarıyla konuştuk.

Zihnimi arındırıyorum
* Superonline'ın Murahhas Azası Savaş Unsal:
Tutkum 1980 senelerine kadar gider. Toronto'da yaşarken sevdiğim bir arkadaşım motor tutkusunu bana da geçirdi sanırım. Üzenle ve dikkatle kullandığı 800 cc kırmızı motoru şimdi bile hatırlıyorum. Sonraki süreçte ise, her yaptığım yurtdışı seyahatinde yöreyi gezmek için bir motor kiralamayı neredeyse adet haline getirdim. Türkiye'de ise, özellikle İstanbul da motor kullanmayı -trafikte motor kullananlara karşı olan negatif tutum nedeniyle- istemedim. Ancak geçen iM senede sevgili Yiğit İkiz'in telkinleriyle bu sene kendi HARLEY FATBOY'uma kavuştum. Şehir içinden ziyade, hafta sonraları istanbul civarı, Riva, Şile, Kefken gibi yerlere yapağım motor gezilerimden müthiş keyif alıyorum. Hafta içindeki iş yorgunluğundan bir nebze uzaklaşıyorum. Sadece yol durumuna ve çevresine odaklanmam nedeniyle de zihnimi diğer konulardan arındırabiliyorum.

Komiserden öğrendim
* T-mimarlık'ın sahibi mimar Çağlayan Tuğal:
Motosikletle 2001'de tanıştım. BMW 1150 GS aldım. O tarihe kadar hiç binmişliğim yoktu motosiklete ama "ufak çelerle vakit harcamayayım" deyip motosikleti aldım. Bana satışı yapanlara, "Siz bunu yarın ofise getirin" dedim. Motosiklete heves etmiştim ama binmesini hiç bilmiyordum. Kısa süre sonra motosiklet ofisime geldi ve birkaç gün motosikletin etrafında döndüm. Sonra Yunus'ları çalıştıran bir komiserle tanıştım. "Komiserim benim bir motosikletim var, kullanmasını bilmiyorum, bana öğretir misin?" dedim. Çok ısrar ettim ve bana motosiklet kullanmayı öğretti. İki hafta sonra motosiklet üzerinde her türlü hareketi yapabiliyordum. Motorla bir yerden bir yere giderken çok mutlu oluyorum. Özgür olduğunuzu ve gideceğiniz yere ulaştığınızda hedefinize varmanın hoşluğunu içinizde duyuyorsunuz, bu gerçekten de insanı mutıu ediyor.

Yedi motosiklet eskitti
* GANTEK Başkanı Ahmet Ongun:
40 senedir motosiklete biniyorum. 54 yaşındayım. Yani 14-15 yaşından beri motosiklet kullanıyorum. İlk motosikletimi üniversitedeyken almıştım. İngiltere'de okuyordum. Araba alacak kadar paramız yoktu, otobüs filan kullanıyorduk. Şehir ulaşımında arkadaşlarımın da tercih ettiği motosiklete zaten ilgim vardı ve ben de ilk motosikletimi aldım. Bugüne kadar ise 7 motosiklet eskittim. Daha çok haftasonları kullanıyorum. Günlük yaşantımda takım elbise giydiğim için, motosikletimle yolculuk yapamıyorum. Zor oluyor ama hafta sonları ve yaz aylarında vazgeçmiyorum motosikletimden. Ne yazık ki Türkiye'de motosiklet kullananların işi çok zor. Örneğin motosikletliler köprüden geçerken normal araçlarla ayn parayı ödüyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde böyle değil. Ayrıca Türkiye'de trafikte motosikletli insanın önemi yok. Maço bir tutumumuz var. Bu tutumu ne yazık ki kadın
şoförler de gösteriyor.

* Koçbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Gürsoy:Önce 100 cc'lik bir scooter alarak Çeşme'deki yazlığımda kullanmaya başladım. Daha sonra 250 cc lik scooter, F 650 GS ve son olarak da hâlihazırda kullandığım Majestic 400 ve R1200 GS'e sahip oldum. Doğa sporlarını çok seviyorum. Motor da benim için doğaya ulaşmanın en iyi yolu ve hayatımda çok ciddi bir yeri var. En büyük idealim motorumla Peru'ya gidip Aztek-Maya-İnka medeniyetlerini görmek.

Haberin Devamı