Gazete Vatan Logo

Çay mı kahve mi hangisini alırsınız?

Kimi çaysız yapamaz, kimi de kahvesiz… Güne başlarken, çalışırken ya da yemeklerden sonra belli bir rutinin parçası olan bu içeceklerin birçok yararı olduğu biliniyor. Ama unutmamak gerekiyor ki her şeyin azı karar, çoğu da zarar...

2 dakika demleyin

Eğer çay sadece 2 dakika demlenirse uyarıcı etki yapar. 5 dakikadan uzun bir sürede demlenirse adrenalize olan kafeini bağlayan tanik asitler açığa çıkar ve sakinleştirici etki yapar.

Diş taşı oluşumunu engeller

Çay, diş macunu gibi çok sayıda floroit içerir. Çaydaki tanik asitler dişdeki koruyucu etkiyi destekler, dişlerin üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak diş taşı oluşumunu engeller.

Hazımsızlığa iyi gelir

Çayın faydalarına baktığımızda ise adeta ecza deposunda saklanması gereken bir ilaç gibi olduğunu görüyoruz. Her türlü hazımsızlık, mide ağrısı, cilt kuruluğu ve öksürüğe iyi geldiği biliniyor.

Kuvvetli bir antioksidan

Siyah çay üretilirken kullanılan yöntem, yeşil çay üretiminde kullanılan yönteme oranla yaprakların daha fazla oksitlenmesine neden olduğu için siyah çayın besleyici özelliği önemli oranda azalıyor. Yeşil çay yaprakları ise daha az işlendiği için antioksidan özelliğini büyük oranda koruyor.

Haberin Devamı

Damarları koruyor

Siyah üzüm, greyfurt suyu, soğan ve kırmızı şarapta da bol miktarda bulunan flavonoid maddesini içeren siyah çay, kötü kolesterolün (LDL) neden olduğu damar yapısının bozulmasını önlemeye yardımcı oluyor.

Tümörlere karşı etkili

Uzmanlar, on yıl ve daha uzun süre düzenli olarak çay tüketmenin kemik sağlığına katkısı olduğunu ve kemik erimesine karşı kemikleri kalınlaştırdığını da belirtiyor. Yüksek oranda yatıştırıcı etkiye sahip olan triptopan amino asidi içeren çay, bu özelliğiyle gerginliği azaltıyor, uykusuzluk sorununu ortadan kaldırıyor. Cildin daha canlı ve parlak görünmesini sağlayan çayı günde altı bardak içmekse, mikrobik enfeksiyonlara ve tümörlere karşı etkili oluyor.

1 fincanı stresi yok ediyor

Bir fincan kahve içerisinde su, protein, şeker, tanik asit, alkoloitler ve kafein barındırıyor. Sabah tüketilen kahve ve stresi yok ediyor.

Haberin Devamı

Felç ile savaşıyor

480 bin kişinin katıldığı araştırmada kahve tüketiminin felç riskini ufak ama istatistiki açıdan önemli oranda azalttığını ortaya çıkardı.

% 40

Kadınlarda safra taşı üretimi, erkeklere oranla iki kat fazla oluyor. Araştırmalara göre günde dört fincan kahve içen kadınların, içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiğini ortaya koyuyor. Kahve tüketimi, siroz nedeniyle oluşan karaciğer kanseri riskinin azalmasına da yardımcı oluyor.

Reseptörleri uyarır

Beyin gün içerisinde adenozin maddesini salgılar ve sinir hücresindeki reseptörleri uyarır. Böylece beyne yorgunluk hissi verir. Ama kahve içerek geç saatlere kadar konsantre olmuş şekilde çalışabilirsiniz.

Doping etkisi yapıyor

Spor öncesinde içilen bir fincan kahve, vücudu yeni rekorlar kırmaya teşvik edebilir. Kahve kan basıncını, vücut ısısını, kalbin kan pompalama kapasitesini yükseltiyor. Bronşlar genişliyor ve yağ yakma hızı yükseliyor. Hızlanan kan dolaşımının etkisiyle kas ağrıları baskılanıyor.

Haberin Devamı

Parkinson hastalığına iyi geliyor

Bir araştırmada kahve içenlerin Parkinson’a yakalanma riskinin yüzde 31 daha az olduğu saptandı. Ama bu etki kafeinsiz kahve içenlerde görülmedi.

Kırışıklık oluşumunu engelliyor

Kahveden sadece içecek olarak değil güzellik malzemesi olarak da faydalanabilirsiniz. Kahve yüze uygulandığında kan dolaşımını hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller.

Aşırı tüketimi mideye zararlı

Aşırı tüketilirse damar sertliğine yol açan çay ayrıca, mide asit salgısını artırarak gastrit ve ülsere de neden oluyor. Ülkemizde yemeğin ardından çay içmek bir alışkanlık halini almış olsa da, bu durum mide kaslarının gerilmesine neden olarak hazımsızlığa yol açabiliyor. Ayrıca yenilen besinlerden alınan demirin yetersiz emilmesine ve kansızlığa da neden oluyor.

Kabızlık yapıyor

Sindirim sistemi sorunlarından sinir bozukluğuna, el titremesinden yüksek tansiyona dek birçok rahatsızlığın ortaya çıkmasında etkili olan çayı içerken hem miktarını hem de beraberinde kullanılan şeker adedini iyi ayarlamak gerekiyor. Aksi halde, kalp damar hastalıkları, şişmanlık, lipit değerinde yükselme gibi olumsuz sonuçlar görülebiliyor.

Haberin Devamı

Selülitleri azaltıyor

Günde üç fincan içilmesi halinde astım tehlikesini azalttığı belirtilen kahve, baş ağrısına da iyi geliyor. Kullanılan ağrı kesicilerin etkisini yüzde 40 oranında artıran kahve, tek başına da baş ağrısının azalmasına yardımcı oluyor. Sindirim sistemini çalıştırarak, bağırsak sorunlarını gideren kahve ayrıca ölçülü tüketilmesi halinde selülit gibi cilt sorunlarına karşı da etkili oluyor.

Hamileler uzak durmalı

Hamile kadınların, ülser ve kalp hastalarının kahveden uzak durması gerekiyor. Aşırı kahve tüketimi kalpte ritim bozukluklarına neden olabiliyor. Araştırmalar, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin diyabeti olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, diyabetiklerin kahveyi sınırlı içmesini öneriyor.