Gazete Vatan Logo

Çavuşoğlu: Rıza Sarraf daha önce olduğu yerde değil

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iş adamı Rıza Sarraf'ın daha önce bulunduğu yerde olmadığını belirterek, "Ev hapsinde mi yoksa cezaevinde mi veya başka bir yerde mi, bilmiyoruz. Bizimle paylaşmadılar." dedi.

Çavuşoğlu: Rıza Sarraf daha önce olduğu yerde değil

Bakan Çavuşoğlu, İstanbul’da bazı yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Suriye'de bazı olumlu gelişmelerin yanı sıra Rakka ve Deyrüzzor’dakiler gibi endişe verici gelişmeler olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, terör örgütleri YPG ile DEAŞ arasında anlaşma bulunduğunu, bunu da Türkiye’nin, müttefiklerine anlattığını ifade etti.

Çavuşoğlu, YPG’nin daha fazla toprak kontrol etmek istediğini, özellikle kendilerine karşı çıkan Kürtleri ele geçirdiği yerlerden ayrılmaya zorladığını vurguladı. Sürgün edilen Kürtlerle görüşüp görüşmediklerini HDP milletvekillerine de sorduğunu, “Hayır.” yanıtı aldığını aktaran Çavuşoğlu, “Yani sadece YPG’yi destekliyorlar.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, YPG’nin kontrol ettiği bölgelere Kürtlerin dönmek istemediğini belirterek, halkın terör örgütünden korktuğunu ifade etti.

Suriye’de siyasi çözüme daha fazla odaklanmak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, insani yardımların ihtiyaç duyulan bölgelere gönderilebilmesi için de çalıştıklarını dile getirdi.

Çavuşoğlu, Rusya’nın BM’de Suriye hakkındaki kimyasal silah kullanımı soruşturma teklifini reddetmesine yönelik değerlendirmesi sorulduğunda, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda konuştuğunu, Lavrov’un, Rusya’nın güvenilir uzmanların, kurumların yapacağı her soruşturmayı kabul edeceğini söylediğini aktardı.

Haberin Devamı

Çavuşoğlu, “Bence BM, en güvenilir kurum. Dolayısıyla Rusya, bunu veto etmemeliydi. Bunu yakında görüştüğümüzde kendisine de söyleyeceğim.” dedi.

Suriye konusunda Türkiye, Rusya ve İran tarafından yürütülen Astana sürecini hatırlatan Çavuşoğlu, sahadaki durumun 6 ay ya da bir yıl öncesine göre daha iyi olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, “Başından beri Avrupa ülkeleri de orada olmalıydı diye ısrar ettik. Fransa, Almanya, İngiltere ve belki İtalya gibi. İki ülke ‘Hayır.’ dedi. En azından Avrupa adına AB olsun diye teklif ettim ama reddedildi. Bütün bu ülkeleri bilgilendiriyorum.” ifadelerini kullandı.

Sürecin oldukça şeffaf ilerlediğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Rusya, çok iyi iş çıkardı. Türkiye, ana aktör oldu. İran da katkı yaptı. Sonuç ortada. Gelecekte neler yapabileceğimize odaklanacağız. Rusya, siyasi çözümü ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyor. Bunlar çok önemli, bizim ve ülkenin istikrarı için.” dedi.

Haberin Devamı

İdlib'deki durumun sorulması üzerine Çavuşoğlu, gözlemcilerin gönderildiğini, buradaki işin kolay olmadığını ve Halep’ten açılan koridor sayesinde kente gelen radikal unsurların sivillerden ayrıştırılması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Rejim ve destekçileri, ayrım yapmadan İdlib’i bombalarsa Halep’te olduğu gibi çok sayıda sivil ölür.” uyarısında bulundu.

Rusya ve Esad

Çavuşoğlu, “Siyasi çözüm konusunda İran ve Rusya, Esed’in kalmasından yana. Nasıl anlaşacaksınız?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Henüz bunu tartışmadık. Onlar bizim tutumumuzu biliyor, biz onlarınkini biliyoruz. Gerginliğin azaltılmasına ve sağlamlaştırılmasına daha fazla dikkat etmek gerekiyordu. Ayrıca bu, bize kalmış bir durum değil. Bu, muhalefetin, geçiş hükümeti sürecinde bulunacakların karar vereceği bir konu. Rejim ya da diğerleri, çalışmayı bunlar yapacak. Şimdi görüyoruz ki sadece Rusya ve İran değil, ABD, Fransa ve hatta Suudi Arabistan bile Esed konusunda daha esnek. Farklı görüşler bulunuyor ama duygusal değil, gerçekçi olmalıyız.

Haberin Devamı

Tüm grupları birleştirmeliyiz ama 7 yıl süren iç savaştan ve rejimin bir milyon sivili öldürmesinden sonra herkesi Esed çevresinde birleştirmek kolay görünmüyor. Bu iş o kadar kolay değil.”

Çavuşoğlu, Rusya için Esed’in Suriye’deki tek kişi olmadığını ama Moskova yönetiminin Esed’e ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Duruşlarımız belli. Aramızdaki yapılacak müzakerelerde kimin daha esnek olacağını göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Geçiş sürecinin Suriye halkının tamamının katılımıyla yapılması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bu süreçte anayasa ya da yasaların yapılması gibi süreçlerde birçok ülke ve uluslararası kuruluşun yardım edebileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, ABD’nin Irak’ta hata yaptığını, Suriye konusunda da YPG’ye destek vererek hata içinde olduğunu kaydetti.

Haberin Devamı

Çavuşoğlu, “Suriye’nin geleceğini nasıl görüyorlar, bilmiyoruz. Federal bir ülke mi, birleşik bir ülke mi? Şu ana kadar YPG’yi özellikle Arap kent ve kasabalarından çekemediler. Münbiç, buna bir örnek. Obama, herkese söz verdi. Trump yönetimi sadece bize değil, Fransa ve koalisyondaki diğer müttefiklere Rakka’dan, YPG’yi operasyondan hemen sonra çekeceği sözünü vermişti. Şimdi birlikte çalışmaya devam edecekleri açıklamasını yaptılar. Burada ABD’nin samimi duruşunu görmemiz lazım.” diye konuştu.

AB ile ilişkiler

Çavuşoğlu, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirmesinin istenmesi üzerine ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dost olduğunu, ABD yönetiminin iç sorunlarla uğraştığını belirterek, “Genel olarak bütün bu ikili sorunların üstesinden yapıcı diyalogla geleceğiz.” dedi.

Terör örgütü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi konusunda yeni gelişme olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Gülen’in 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğuna dair delilleri gönderdiğini hatırlatarak, “Eminim ABD, bizim gönderdiğimiz delillerden daha fazlasına sahip çünkü kendisi orada yaşıyor.” dedi.

FETÖ’nün, ABD kanunlarını ihlal ettiğine dair raporlar bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“İlginçtir ki bunlar hakkında hiç soruşturma yok. Bunlar ABD sistemine de sızmış durumda. Yerel çalışanlar sayesinde buradaki ABD misyonuna da sızmışlar. Bazıları tutuklandı. Metin Topuz bunlardan biri ama ABD’de her yere girmişler. Kongre’de, bakanlıklarda ve yargıda etkililer. Rıza Sarraf hakkındaki iddianameye baktığınızda FETÖ tarafından 17-25 Aralık 2013’te hazırlanan iddianamenin aynısı olduğunu görüyorsunuz yani bu dava FETÖ tarafından harekete geçirilmiş bir dava.

Bu, kesin. Bütün bu iddianameler ve dosyalar burada uydurulmuş ve ABD’ye götürülmüştür. FBI’ın nasıl aldığını, kimin götürdüğünü biliyoruz.”

Sarraf'ın durumu

Çavuşoğlu, iş adamı Rıza Sarraf’ın nerede olduğunun sorulması üzerine de şunları kaydetti:

"İki nota verdik konuyla ilgili. İlki, avukatlarının görüşemediğine dair haberlerden hemen sonraydı. İkincisi, iki gün önceydi, ilkinden 6 gün sonra çünkü ilkinde cevap alamamıştık. İkinciden sonra ABD Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı, büyükelçiliğimizi arayarak Sarraf’ın iyi ve güvende olduğunu söylemiş. Yerini söylememişler. Daha önce olduğu yerde değil. Başka bir yerde olduğu kesin. Ev hapsinde mi yoksa cezaevinde mi veya başka bir yerde mi, bilmiyoruz. Bizimle paylaşmadılar.”

Çavuşoğlu, Sarraf’ın ABD makamlarıyla iş birliği yapabileceğine yönelik iddialar konusunda endişeli olup olmadığına ilişkin soruya da “Neden endişeli olayım?” yanıtını verdi.

İddianamenin FETÖ ile irtibatlı kişilerce hazırlandığını tekrarlayan Çavuşoğlu, “Uydurma suçlamalar olursa tabii ki bizim de söyleyeceklerimiz olur.” dedi.

Çavuşoğlu, “Türkçede bir deyim vardır. Çiğ süt emmedim ki midem ağrısın. Halkbank’ın faaliyetlerinin hiçbiri de ABD ambargosunu ihlal etmemiştir.” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Önceki yıllarda ABD vizesi almanın en kolay yolu, Pensilvanya’ya gideceğini söylemekti. Gülen’in adını söylemeye bile gerek yoktu. 10 yıllık vize alan birçok kişi, Pensilvanya’ya gideceğini söyledi. Bu, demek oluyor ki FETÖ, ABD misyonlarına sızmış." dedi.

"Sorumlu Türkiye değil"

Çavuşoğlu, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin neden kötü olduğu sorusunu yanıtlarken bu durumun sorumlusunun Türkiye olmadığını söyledi.

“Neden Avrupa ile sorunum olsun isteyeyim?” diye soran Çavuşoğlu, üyelik müzakerelerindeki fasılların açılmasının siyasi gerekçelerle engellendiğini, Türkiye’nin en zor fasılları bile açmaya hazır olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, “Biz Türkiye’yi dönüştürdük. Tüm Avrupa kurumları bu değişimi sessiz devrim olarak niteledi. 2012’den beri imajımız hasar gördü. Birçok olaya baktığınızda bunun arkasında FETÖ olduğunu görürsünüz.” diye konuştu.

Oda TV davası ve Gezi olaylarını buna örnek gösteren Çavuşoğlu, “Bu ülkeyi dönüştüren hükümet, lider, aynı kişi. Bizde değişen bir şey yok. Aynı zihniyetimiz devam ediyor. Değişen bir şey yok ama halkımızın karşılaştığı zorluklarla mücadele etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Türk halkının referandumla başkanlık sistemini tercih ettiğini belirterek, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün Türkiye’de hakim olacağını, halkın tercihine saygı duyulması gerektiğini ifade etti.

“Türkiye’nin değiştiğini anlamalılar.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaşmadığını, “uzaklaştırıldığını” vurguladı. Çavuşoğlu, “Ben Avrupa’dan uzaklaşmak istemiyorum. Ben Avrupa’dan, AB’den, Avrupa Konseyi ya da AGİT’ten başka alternatif görmüyorum.” dedi.

Çavuşoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve diğer yetkililerle görüşmesinde “Türkiye ile sorunun ne olduğunu, Türkiye’den bir düşmanlık görüp görmediklerini” sorduğunu ve “Hayır” yanıtı aldığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bizim hiçbir Avrupa ülkesiyle ya da Avrupa değerleriyle, kurumlarıyla sorunumuz yok. Bu ülkelerin kendi iç meselelerinin olması, benim sorunum değil. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi, Yahudi karşıtlığı gibi. Avrupa’da Yahudi karşıtlığı olmadığını bana söyleyemezsiniz. Başka her yerdekinden daha fazla var. Altını çiziyorum, Yahudi karşıtlığı orada İslamofobi'den daha fazla ama sıkı kanunlardan dolayı bunu ifade edemiyorlar.”

Avrupa’da medyanın göçmen, yabancı karşıtı ve radikal partileri destekleyen tutum sergilediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, olayların İkinci Dünya Savaşı öncesi durumu hatırlattığını söyledi.

Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:

“Hedef Erdoğan, hedef Türkiye. Erdoğan’dan ne istiyorsunuz? Erdoğan aynı kişi, değişmedi. Erdoğan’ı neden sevmiyorsunuz? Çünkü Erdoğan açık sözlü biri. Hoşuna gitmeyenleri de açıkça söylüyor. Her konuda sizinle aynı düşünmek zorunda değil.”

"Değişen Avrupa, biz değiliz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hristiyan ya da yabancı karşıtı olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Avrupa daha önce Erdoğan’ı destekliyordu. Şimdi ne değişti?” sorusuna, “Değişen Avrupa, biz değiliz.” karşılığını verdi.

Çavuşoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi desteklemediğini belirterek, “O gece Samsun’daydım. Sabaha karşı 03.00 civarı darbeciler başarısız olacaklarını anlamışlardı ama hala Meclis'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi etrafındaki insanları bombalıyorlardı. Bazı mevkidaşlarım beni aradı ama benim nasıl olduğumu ya da durumun ne olduğunu sormadılar. Bu darbecilere Türkiye’nin nasıl davranılacağını sordular. AB’nin desteklememesi, Türk halkı için büyük hayal kırıklığı olmuştur.” diye konuştu.

Terör örgütleri PKK ve FETÖ mensuplarının Almanya’da saklandığını vurgulayan Çavuşoğlu, Can Dündar’a neden kahraman gibi davranıldığını anlamadığını söyledi. Çavuşoğlu, ayrıca, yakın zamanda İsviçre’den sınır dışı edilen PKK ve DHKP-C mensubu iki kişinin Almanya’ya gittiğini, birçok terör örgütü mensubunun Almanya’da rahatça faaliyet gösterdiğini anlattı.

Çavuşoğlu, terör örgütü DEAŞ saflarında savaşan yabancılarla ilgili Avrupa ülkelerinin Türkiye ile son dönemde daha iyi iş birliği sergilediğini kaydetti. Daha önce Türkiye’nin yakalayıp geri gönderdiği birçok teröristin serbest bırakıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, Avrupa’da terör saldırılarının sıklaşmasından sonra ancak durumun değişmeye başladığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, Kore ve Japonya dahil 120 ülkeden yabancı teröristin Türkiye tarafından yakalandığını belirterek, daha iyi bilgi paylaşımı sayesinde birçok teröristin sınırda durdurulduğu bilgisini verdi. Çavuşoğlu, 53 bin kişinin ülkeye girmesinin yasaklandığını, 5 binden fazla yabancı teröristin sınır dışı edildiğini ve 3 binden fazla teröristin tutuklandığını söyledi.

"Bir yerel çalışan suç işlerse yargılanmayacağının garantisini kimse veremez"

Çavuşoğlu, ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un gözaltına alınmasından sonra iki ülke arasındaki vize sorunu hakkında yapılan görüşmelerde bir garanti verilmediğini dile getirerek, çalışma grubu kurmayı teklif ettiklerini, karşılıklı daha iyi bilgi paylaşımı gerektiğini vurguladıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, Metin Topuz hakkındaki suçlamaların iletildiğini, ABD heyetinin bilgi paylaşımından tatmin olduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, “Bir yerel çalışan suç işlerse yargılanmayacağının garantisini kimse veremez.” dedi.

“Topuz hakkında ABD heyetine gösterilen kanıtlar yeni miydi, çok mu eskiydi?” sorusunu yanıtlayan Çavuşoğlu, çok eski olmadığını, son birkaç aya ait olduğunu, kanıtların FETÖ mensuplarıyla irtibat içerdiğini söyledi.

Topuz’un verdiği ifade sonucu bir başka ABD misyonu yerel çalışanı hakkında daha soruşturma başlatıldığı bilgisini veren Çavuşoğlu, “Sanırım bu kişi bir yerde saklanıyor. Henüz gözaltına alınmadı.” dedi.

"Bu, demek oluyor ki FETÖ, ABD misyonlarına sızmış"

Çavuşoğlu, FETÖ’nün Topuz’a ABD misyonundaki işe girmesinde yardım etmiş olabileceğini anlattı.

Bakan Çavuşoğlu, “Önceki yıllarda ABD vizesi almanın en kolay yolu, Pensilvanya’ya gideceğini söylemekti. Gülen’in adını söylemeye bile gerek yoktu. 10 yıllık vize alan birçok kişi, Pensilvanya’ya gideceğini söyledi. Bu, demek oluyor ki FETÖ, ABD misyonlarına sızmış.” diye konuştu.

S-400 füze sistemleri

Türkiye’nin Rusya’dan almayı planladığı S-400 füze sistemleriyle ilgili soru üzerine de Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Bizim ülkemize yönelik tehditler nedeniyle böyle bir sisteme acil ihtiyacımız vardı. Rusya, en iyi teknolojiyle en iyi teklifi sundu. NATO müttefiklerinden almayı tercih ederiz ama alamadık. Bu durumda elimiz bağlı bekleyemezdik. Ortak vadede üretim ve teknoloji transferi önemli bizim için. Prensipte orta vadede Rusya ile bu konuda anlaştık. S-500 ve S-600 üzerinde çalışıyorlar, yeni teknoloji geliyor.”

ABD’den silah alımını Kongre’den onay çıkmadığı gerekçesiyle yapamadıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, bu durumun Türkiye üzerinde koz olarak kullanıldığını söyledi.

Çavuşoğlu, bu durumda alternatif aranmasının normal olduğunu sözlerine ekledi.