Gazete Vatan Logo

Buz hokeyinden kopmak istemiyorum

Söz dizisinde Güler Korkmaz karakterine canlandıran Nil Günal Çakıroğlu, boş zamanlarında artistik buz hokeyi hakemliği ile ilgileniyor.

Buz hokeyinden kopmak istemiyorum

Söz dizisinde nasıl bir rolünüz var?

Güler; sevgi dolu, vefakar, ailesine ve çevresine bağlı, onlar için çabalayan, faydalı olmaya çalışan, bulunduğu yeri kalkındırmak için elinden geleni yapan, herkesin yardımına koşan bir karakter. Ailesi onun her şeyi. Eşinin görevi nedeniyle kendi görev ve sorumluluklarının da farkında... Özellikle de eşi görevdeyken kızına ve çevresine dağ olmaya çalışan bir kadın. Tam bir Türk kadını...

Şehit veren ailelerin yaşadığı üzücü olayları da dizide yansıtıyorsunuz. Bu durum sizde psikolojik anlamda etkiler yapıyor mu?

Nasıl etkilenilmez ki böyle bir durumdan? Her isim, her fotoğraf içimi yakar. Ailemde çok asker var; başta dedem. Küçüklüğüm hep orduevlerinde, askerlerin arasında geçti. Ailemiz için onlar hep evlat gibidir. Anneannem oğlundan ayırt etmezdi hiçbirini. “Onlar evlerinden, ailelerinden uzakta vatana sahip çıkıyorlar. Biz de askerlik boyunca onlara evlerini aratmayacağız” derdi. Saçlarının bir teline zarar gelse bizim yüreğimiz dağlanır.

Eşiniz Kerem Çakıroğlu yönetmen. Birlikte de çalıştınız. Eşinizle aynı projede çalışmanızın bir avantajı veya dezavantajı oldu mu?

Haberin Devamı

Beni en iyi, öğretmeni annesi ya da babası olanlar anlar. Çünkü sınıfta “Çocuğunu kayırıyor” demesinler diye tüm zorlukları yaşamak zorunda kalırsınız... Hah işte o benim! Daha çok dezavantajlı diyebilirim. Sanıldığının aksine “Ohh yönetmen eşi nasılsa” durumu yok yani! Aynı projede çalışmamızın avantajı ise birbirimizi daha sık görebilmemiz,

İleride tekrar eşinizle çalışmak ister miydiniz?

Eşimin gözüne, titizliğine, işine olan aşkına, yarattığı dünyaya, oyuncuları yönlendirmesine hayranım. Yaptığı işi izlerken yüreğinize dokunan bir şeyler muhakkak bulursunuz. Plastik ve sahte şeyleri sevmez. Bir oyuncunun kendini güvende hissetmesi çok önemlidir. Bir oyuncu olarak Kerem ile gözüm kapalı çalışırım.

Öğrenci ruhuyla hareket ediyorum

Dizi ve film oyuncularının çoğu tiyatroya yöneliyor. Sizce bunun sebebi ne?
Tiyatro bir ihtiyaç. Hatta bence toplumun en önemli ihtiyacı. Oyunculuk açısından kendinizi çok daha özgür bir alanda buluyorsunuz. Daha çeşitli, çok daha geliştirici, kendinizde, yarattığınız karakterde ve iletişimde olduğunuz her seyircide farklı kapılar açılır. Bunu elbette her oyuncu deneyimlemek ister. Sahne bambaşka bir şey…
Tiyatroya yönelmeyi düşünür müsünüz?
Ayyy heyecan bastı, sorusu bile yetti! Çok istediğim bir şey aslında. Nedendir bilmem, hep dizi ve sinemadan yana projeler geldi. Tiyatro camiasına biraz uzak mı kaldım ne? Ama elimden geldiğince takip edip hala öğrenci ruhuyla hareket ediyorum; festivaller candır! Okuldan sonra sahne yüzü görmek nasip olmadı, kısmet diyelim. Ama olsun tabii, festival filmleri de olsun. Evrene yayıyorum...
Şu sıralar takip ettiğiniz diziler hangileri? Bu dizide keşke ben de olsaydım dediğiniz oluyor mu?
“Sinner” Jessica Biel (Cora) bence çok iyi. “Game of Thrones”u söylemeye gerek bile duymuyorum. Ben de olmalıydım tabii ki... Son sezonuna inşallah. Evrene yolluyorum demiş miydim?
Küçük yaşlarda buz hokeyi yapmışsınız ve artık hakemlik yapıyorsunuz. Bu durum oyunculuk kariyerinizi etkiliyor mu?
Küçük yaşlarda önce figürle (Artistik buz pateni) ardından da hokeyle ilgilendim. Ama spor bir yaştan sonra sizi bırakıyor. Buzdan da kopmak istemiyorsunuz. Hakemlik bunun için biçilmiş kaftan. Bu durum kariyerimi etkilemiyor çünkü kendimi yoğunluğuma göre organize ediyorum. Mesela bu sezon yoğunluktan dolayı hakemlik yapamadım. Ama öyle bir proje geliyor ki çok vaktimi almayacaksa ona göre geri dönüyorum.

Haberin Devamı