Gazete Vatan Logo

Bülent Ersoy: "Öpüşmeyi sevmem, bir erkekle asla aynı banyoya girmem"

"Türk Sanat Müziği"nin divası Bülent Ersoy, 24 Haziran'da Açıkhava'da Müzeyyen Senar ve Mustafa Sağyaşar'la vereceği konser öncesinde hakkında merak edilen pek çok konuyu anlattı. "Türkiye'de reform yaptım ben, hem küçücük yaşta devasa sanatçıların karşısına çıkarak, hem de ameliyat olup cinsiyet değiştirerek. Müslüman bir toplumda kendimi kabul ettirdim" diyecek kadar açık sözlüydü

Kulaklarımda "dönülmez akşamın ufkundayım..." çınlamasıyla, Beşiktaş Kültür Merkezi'nin Akatlar'daki ofisine gittim. Bülent Ersoy'la buluşacağız. Biz ofise vardığımızda diva BKM yetkilileriyle konserin son hazırlıklarıyla ilgili toplantı halindeydi. Biliyorsunuz, bilmiyorsanız haberiniz olsun 24 Haziran'da Harbiye Açıkhava dev bir konsere hazırlanıyor. Müzeyyen Senar, Mustafa Sağyaşar ve Bülent Ersoy ilk kez birarada sahneye çıkacak Bir saat karşılıklı oturduk, Bülent Ersoy anlattı, sözünü kesmem, hazırladığım soruları sormam zordu. "Ben röportaj vermem, böyle uzun uzun da oturmam gazetecilerin karşısında" dedi ama sonra konuşmama dayanamadı. Sohbet Ersoy'un: "Yıldırım Mayruk'un provasına geç kaldım" demesiyle bir saat 5 dakika sonra bitti.

* BKM'deki arkadaşlara da anlattım, siz benim rüyama girdiniz. Ben şarkıcı olmak istiyorum rüyamda, siz beni dinliyorsunuz, sesim çok kötü, çok üzülüyorsunuz ve bana bir elbise armağan ediyorsunuz, ben elbiseyi giyip kıvırmaya başlıyorum ve siz de bana; "bari Petek Dinçöz'ün Okşa Okşa şarkısını söyle" diyorsunuz, o sarkıp söylüyorum, oluyor...
(Gülüyor) Petek şimdilerde iyileşti... Aa yazık, sesin kötü demek..

* Canım rüya işte... Bülent Hanım, kendinizi hep zirvede hissediyor musunuz?
34 yıldır zirvedeyim. Hep yukarıda olmayı yeğledim ben. Kalıcı olabilmek sıfır hatalı olmayı gerektiriyor. Bu da çok zor.

* Sıfır hata mümkün mü?
Öyle olmaya çalıştım. Kolay bir insan olduğum söylenemez. Cici çocuk hiç değilim. Çok seçiciyimdir. Programlarıma çok özen gösteririm. Sıfır hata için uğraş veririm, çevremdekilerden de beklentim budur. Çünkü şunu biliyorum bir başarısızlık bütün başarıları götürebilir.

* Bu yüzden herkes sizden çekiniyor...
Öyle oluyor, ben saygı isterim, saygılıyımdır da herkese karşı. Çok önem veriyorum saygıya.

* Sürekli besmele çekiyormuşsunuz...
Her işe sağ ayağımı atarak başlarım, sürekli besmele çekerim. Çok gergin olurum. Takdir edersiniz ki yeni bir hadise önünüze geliyor, oradaki elde edebileceğiniz netice sizin geçmişteki elde etmiş olduğunuz büyük başarılara gölge de düşürebilir bir kalemde. Kendi kendime konuşurum genelde.

* Nasıl? Kendi derdinizi kendinize mi anlatıyorsunuz?
Annem bir gün odamın kapısını açtı, "Bülentciğim uyuman lazım, hala telefonla konuşuyorsun" dedi. "Hayır anne telefonda değilim kendi kendime konuşuyorum" demiştim. "Maşallah evladım" deyip gitmişti. Zorumdur ben. İşimi her şeyden önde tutarım. İşimin 5-5'lik olması için çalışırım. Bir ara tv programı yapıyordum. Ayşe Ersayın yönetmenimdi. Başlarda bant kayıttı, malum olduğu gibi sonra montaj yapılıyordu. Ben bütün montajlara girerdim. Neticesinde hep iyi sonuçlar aldım. Zirvenin en sivri ucunda oldum. 54 yaşındayım hâlâ ayakta bayrağımı dalgılandırıyorsam hesaplarım kitaplarım demek ki doğru.

Seçilmiş kişiyim
* Sesiniz en büyük varlığınız olsa gerek. Siz bunun üstüne ne koydunuz da dediğiniz gibi kalıcı oldunuz?
Sesim vardı, duygum vardı. Sokakta şarkı söyleyen, bulaşık başında güzel şarkı söyleyen hanımlardan değildim. Allah bana o özelliği verdi, sesim gerçekten güzel. Ben sesi güzel insanların seçilmiş kişiler olduklarına inanıyorum. Biraz megolomanca olacak ama hakikaten öyle çok nadir sesi çok güzel olan insanlardanım.

* Dini duygularınız hep mi çok güçlüydü?
Yapı itibarıyla Allah'a çok yakınımdır. Çok küçükken bir kusur yaptığımda masa altına girip ezan okurdum, aileme öyle şirinlik yapardım. Sesimin üstüne ne koyduğumu sormuştunuz, çok iyi bir musiki eğitimi aldım. Bir de bana herkes 'inek' derdi. Hocalarımın tabiriyle ayaklı kütüphaneydim. Mektup okur gibi şarkı okurum. Bizim gibi sanatkârların nesli tükendi. Üç dört şarkı bilerek şarkıcı olanlar var.

* Sizi siz yapan, sizi diğerlerinden ayıran özellikleriniz neler?
Sahneye çıktığım vakitlerde o devrin en büyük ustaları güncel eserlerle program açarlardı. Bu kadar kıymetli isimlerin arasında bir çocuk olarak kendimi kabul ettirmeye çalıştım. İçkili salonlara çıkıp konser verdim ben. Yaptığım reformdu, alkol duvarını aşmış kişilere çok değerli eserler okudum. Itri söyledim. Sabit mikrofonda konser verir gibi söyledim. Bu ilkti. Çok önemli insanlar gelirdi beni dinlemeye, çok eski eserleri isterlerdi. Bir nevi sınava tabi tutulurdum.

* Anılarınızı yazmayı düşünmediniz mi?
Çok anım var benim, yazsam herşeyi ortalık karışır. Canan Yaka'nın annesi Mami, Erol Simavi hep gelirdi. Sahnede eser okurken kaşlarımla kafamla bir işaret yaparmışım, sayfayı çeviriyorum aklım sıra, alışkanlık olmuş, hep "neden öyle yapıyorsun?" diye sorarlardı. Devasa isimlerin karşısına çıktım. Karşılarında terlerdim. Şimdi onlar karşımda terliyor. Erol Simavi zamanında terimi silmem için bir mendil vermişti, batıl itikatlarım o zaman da çoktu benim. Ayrılık derler ya, tuttum elimde mendili batıl itikatlarımı ona anlattım. Çok iyi bir dinleyiciydi Erol Simavi.

* Batıl itikatlarınız hâlâ çok diye biliyorum...
Çok. 13, salı, kara kedi. Bir keresinde o dönemde Bebek Maksim var, gazinoya geliyorum, önümden kara kedi geçti, Fahrettin Bey'i aradım, "ben sahneye çıkmam, önümden kara kedi geçti" dedim. Fahrettin Bey ise bana şöyle dedi: "O kedinin karnının altı beyaz, o bizim buraların kedisi ben biliyorum." Sahneye çıktım.

* Batıl inançlar dışında takıntılarınız da mı var?
Var. Ama Allah'tan bir yerde durdu takıntılarım, artsa herhalde Bakırköy'e gelirdiniz beni ziyarete. Çoktur yine de takıntım.

Müslüman bir ülkede kendimi kabul ettirmem kolay olmadı
* Hayatı yol diye düşünsek, siz o yolda ilerlerken çok önemli bir kavşağa geldiniz ve bir karar aldınız, hayatınızı değiştirdiniz. Durup düşündüğünüzde ben ne yaptım der misiniz? Neler hissediyorsunuz içinizde bir yerlerde?
Lider ruhlu biriyim. Musiki eğitimim, bilgi birikimim ve şahsiyetimdeki ödün vermeyişim beni hayatta hep kurtardı. Ne sormak istediğinizi anlıyorum. Kuvvetli bir sanatkâr olmasaydım hayatım çok zor olurdu. Türkiye Müslüman bir ülke, benim ameliyatım yurtdışında bile çok ilgi çekti. Yurtdışında da çok ünlü biri böyle bir ameliyat geçirse ilgi çeker, ben bunu Müslüman bir toplumda yaptım. Kolay bir hayatım olmadı, nasıl anlatabilirim tam bilmiyorum...Türkiye'de reform yaptım ben. Hem küçücük yaşta devasa sanatçıların karşısına çıkarak, hem de ameliyat olup cinsiyet değiştirerek

* Hayatınızın yükünü hafifletmek için ne yapabildiniz?
Ben cinsiyetimi amaç ve araç olarak kullanmadım. Bugün benim diyen mazbut aile kadınları nasıl yaşadılarsa ben öyle yaşadım, öyle de yaşıyorum. Saygın bir yaşam tarzım var. Söylenecek bir sözü yok kimsenin bana. Ancak takdir edilebilirim.

* 8 yıl yasaklıydınız. Kalemli'nin Kalemi'nden diye Mustafa Kalemli'nin kitabında anlatılıyordu sizin izin almanız için Mehmet Acar'ın sizi ziyarete gelişi. Yasaklandığınız dönemde "bittim ben" diye düşündüğünüz olmadı mı?
Yasağım kalktı ben kaldığım yerden devam ettim. Biraz önce söylediğim gibi sanatkâr yanım çok ağır bastı. Halk şahsiyetimdeki ödün vermez halimi gördü. Benim yerime başka biri olsaydı neler yaşardı bilmiyorum. Yasaklı olduğum dönemde yerime çok insan çıkarılmak istendi. Fahretin Aslan Beyefendi de bu insanlara dahildir. Yasaklandığımda herkes benim biteceğimi, unutulacağımı sandı ama öyle olmadı.

* Almanya'dan vatandaşlık teklifi aldığınız yazılıp çizilmiş doğru mu?
O dönemde yalnızca Almanya'dan değil Fransa'dan da vatandaşlık teklif ettiler. Müzik evrensel, sesimin iyi olması, nota bilgim her yerde bana iyi bir yer sağlardı. Ama ben bunlara hiç kapılmadım. Belki gitseydim dünya çapında bir ses olurdum. Ancak benim vatanseverliğim buna izin vermedi. Beni yasaklayanlara ne kadar vatansever bir insan olduğumu gösterdim.

Ben hesabımı Allah'a vereceğim
* Kenan Evren'le karşılaşsanız ne yaparsınız?
Kenan Evren Beyefendi bir kere davet etti. Bana, "Kenan Evren'den özür dile" dediler. Kabul etmedim. Ben özür dilenecek ne yaptım? Ben hesap vereceksem Allah'a vereceğim. Ya başarılı olacağım verdiğim hesapta ya da başarısız. Ben niye Kenan Evren'den özür dileyim? Yasaklı olduğum dönemde bütün medya patronlarını topladılar, bana basında da yer vermediler. Pasaportum elimden alındı. Ben vatanımı mı satmıştım? Vatana ihanet mi etmiştim? O insanlarda bir parça yüz var mı bilmiyorum. Utandılar mı bu yaptıkları için bilmiyorum. Aslında merak bile etmiyorum utanıp utanmadıklarını, çünkü ben herşeyi Allah'a havale ettim.

* Vuruldunuz, böbreğinizi kaybettiniz...
Evet, bir gazinocuyla anlaşılmıştı, sonra başka gazinocuyla anlaşılmış, benim olaylardan haberim yok. Kimle nasıl anlaşıldı bilmiyorum. Nereye çıkılacaksa oraya çıkıyorum. Önce anlaştığı gazinocu sinirlenmiş, benim suçum olmadığı halde fatura bana kesildi, ben vuruldum. Bacağıma nişan almış, böbreğime geldi kurşun, tek böbrekliyim. Ben bir yerde Musiki gazisiyim.

Anneliğe lâyık değilim
* Evinizde Bülent Ersoy kuralları mı hakim?
Hayatımda bilmem ben beraber olduğum insanla aynı banyoya girmişliğimi. Aynı tuvaleti filan asla kullanmam. Banyom hep ayrıdır. Karı koca denildiği vakit vıcık vıcık olunuyor hiç sevmem.

* Nasıl birliktelik, nasıl ilişki oluyor böyle?
Ben öpüşmeyi de hiç sevmem, tüylerim kalkar, hiç sevmem, yanaktan öpmeyi de sevmem. İçimden çok severim, özlemişimdir ama öpüşmem. Çok takıntılıyım ben.

Devamlı ellerimi yıkarım, her gün bir iki kez duş alırım. Gelirken adamlar bir kurban kesiyor, giderken 10 kurban. "Allah kurtardı beni" diyerek gidiyorlar. (kahkaya atıyor) Ağlaklığı hiç sevmem. Kendimi acındırmayı sevmem. Gözyaşlarımı
yastığıma akıttığım olur, olmaz olur mu, çok olmuştur ama evde çalışan hizmetkârlarım bile bunu görmemiştir.

* Sanki bir içinizde yaşayan Bülent Ersoy var bir de yaşatmanız gereken bir Bülent Ersoy...
Ben yaşadığım sürece Bülent Ersoy'a hizmet vermem lazım. Bu yüzden çok dikkatli ve özenli olmalıyım.

* Çocuğunuzun olmasını ister miydiniz?
Evlat edinmek istemem. Bizim egomuz yüksek, kendimiz sevilelim, odak noktası biz olalım istiyoruz. Bencil bir ruhumuz var, ben bunun içinde bir çocuğa yer vermenin zor olduğunu düşünüyorum. Annelik gerçekten çok kutsal, Allah beni anneliğe layık görmemiş ben de kendimi anneliğe layık görmüyorum.

Hayatıma 4 erkek girdi
* Sizin hayatınıza girmek, sizin sevgiliniz olmak zor mu? Çoğu zaman genç sevgilleriniz gazetelere birinci sayfa haber oluyor...
Çok soruyorlar bana, "kiminlesin?" diye. Mecburmuyum bir sevgilimin olmasına? İlla ki yanında birinin armut gibi durmasına gerek var mı?

* Armut gibi mi duruyorlar?
(Gülüyoruz) Ben şimdilerde hiç anlamıyorum, sokakta herkes el kol nerede belli değil, şapur şupur, hiç hoşlanmıyorum. Sürekli biri benim yanımda gezecek, şapur şupur öpecek, hiç istemem. Yapış yapış sevgililiği hiç sevmem.

* Nasıl seversiniz siz?
Hissedersem aslanlar gibi ortaya çıkar, "ben buna karşı şunu hissediyorum" derim.

İlişkiler zor
* Sizinle birlikte olanın durumu ne oluyor? Siz çok baskın bir kişiliksiniz...
Bizim yanımızdaki insanlar ön plana çıkamaz, yanında kalır. Milyarder Hüsnü Efendi'nin çocuğu da olsa Bülent Ersoy'un önüne geçemez. Bu Sezen Aksu için de geçerli. Yanında kim olursa olsun onun önüne geçemez. Çoğu erkek de böyle durumlara dayanamıyor. Kaçıyorlar. Yürütmek zor.

* Sizin ünlü olmanız, baskın kişiliğiniz erkekleri eziyor mu?
Biz ataerkil bir toplum olduğumuz için erkek kendini ezilmiş hissediyor. Yanımdaki erkekler bunu hep hisseder.

* Hiç biraz yumuşayayım dediğiniz olmadı mı, çok sevmekten süngülerinizin indiği...
Bir erkek için değiştiremem hayatımı. Allah esirgesin. Ben hayatımda hep soğuktum, hiç sıcak biri olmadım. Vıcık vıcık ilişki yaşamadım ben. Benim şalterlerim hep atık. Okumaya verdim kendimi. Yan zevklerle işim hiç olmadı. Olsa da olur olmasa da olur diye baktım erkeklere hayatımda.

Soğuk biriyim
* İlişki yaşayacağınız erkeği bulmanız bu haliyle çok zor görünüyor...
Bir artistim ben, hayatıma 4 erkek girdi. 4 önemli bir sayı değil. Bu da benim ne kadar seçici ve kuralcı olduğumu gösteriyor. Zor elektrik alıp zor elektrik veriyorum ben. Zor 'evet' derim ben. Acaba çok mu övdüm kendimi?

* Ürküyorlar mı erkekler sizden?
Ben gerçekten soğuğumdur. Müdire Hanım tipimin arkasında bir de soğukluğumu düşünün. Tam evlere şenlik biriyim ben. Ama kadın olsun erkek olsun herkese saygılı davranırım. Sevgiler tükenebilir ama saygı kalmalı. Sosyal ilişkilerde de ben hep saygıya önem veririm. Saygının olmadığı yerde iletişim olmaz. Çok kuralcı ve soğuk biriyim.

Haberin Devamı