Bu günlerde içime işleyenler...

Sümeyye Boyacı:

15 yaşında... 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonu... Sümeyye, “balıkların da kolları yok” diyerek yüzmeyi öğrenmiş. Sümeyye’nin de kolları yok ve balık gibi yüzerek, altın madalyayı ülkemize getirdi. Çocuklara örnek gösterilecek bir başarı varsa işte o Sümeyye’ninki... Sümeyye aynı zamanda resim çiziyor, ebru yapıyor ve dikiş dikiyor. Henüz 11 yaşında ilken eserleri Moskova’da sergiye alınmış. Bugün 15 yaşında, Avrupa Şampiyonu. Hepimiz için gurur ve ilham kaynağı. Ülkece desteklemeli, ödüllendirmeli, takip edilmeli. Hayata anlam katan bu muhteşem detaydan çok şey öğrenmeli.

Toron Karacaoğlu

Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Toron Karacaoğlu vefat etti. Tiyatro ve seslendirme dünyasının duayeni Karacaoğlu, her daim zarif İstanbul Beyefendisi hali ve eşine az rastlanır sesi ve güzel yüreği ile bambaşka bir yere sahip gönlümüzde. Yazan, yöneten, oynayan, radyo tiyatrosunu yaşatan, Zeki Müren’i sahnede canlandırıp, Cüneyt Arkın’a filmlerde sesini veren, sahnede daha da devleşen, ses ve konuşma tekniği ile çok oyuncu yetiştiren çok yönlü bir sanat ustası. 86 yaşını doldurduktan birkaç gün sonra yazlık evinde vefat etti. Benim içime işleyen ise, Toron Abi’nin her zaman son nefesine kadar sahnede olmak istediği halde bunu gerçekleştirememesiydi.. Ne yazık ki, Şehir Tiyatroları ustanın son dönemine hakkını vermedi. Oysa sanatçıya kamu çalışanı muameleleri yapılamaz. Her yaşın kıymeti, yapacakları ayrıdır. Çünkü tiyatro, insanı, insana, insanla anlatır ve insanın her yaşının anlatılacak hikayeleri vardır. “Yaşın doldu emekli ol” denemez bir Aktöre çünkü yaşamda emekli olmaz insan. Her yaş karakter vardır oyunlarda ve o yaşın ustaları canlandırmalıdır o rolleri. Hem yeni yetişen oyunculara, hem seyirciye, hem tiyatro sanatının kendine, hem de ustalara ahde vefa bunu gerektirir, tiyatro ancak böyle nefes alabilir. Sanatçılara memur muamelesi yapıp, ustaların tecrübelerinden faydalanıp, kendi yaş karakterlerinde sahneye çıkarmak yerine emekli etmek ise, hem sanata hem sanatçıya büyük haksızlıktır.

Haberin Devamı

Cennet koylar çöplüğe döndü

Haberin Devamı

Bir bayram geçti, arkadaki hasar içime işledi. Koylar naylon, teneke kutu, pet şişe çöplüğüne döndü. Ancak kendini sevmeyen insanlar çevresine bunca zarar verebilir. Sanki bir sonraki tatil aynı yerlere gitmeyecek miyiz? Başka bir ülke, başka bir dünya mı var kalabileceğimiz! İnsanoğlu delirmiş olmalı! İnsanlar adeta güzelliklerden intikam almak ister gibi doğanın canına okuyor. Yeri gelmişken burdan yeni MEB Bakanımıza sesleniyorum, ana sınıfından itibaren acilen “çevrecilik” dersi müfredata girmeli. Bu deniz, bu ağaç, bu toprak ne kötülük etti bize de doğaya böyle davranıyoruz. Deniz konusunda en hassas olması gereken tekne sahipleri bile kendi teknelerinin içindeki yaşamları temiz olsun diye az sonra yüzecekleri denize bırakıyorlar tüm pisliklerini! Temiz havlular kullanmak için çamaşır yıkama sularında yüzmek, bol tabak bardak kullanmak uğruna, bulaşık suyuna girmek hangi temizlik anlayışına sığıyor anlamış değilim! Göcek koylarında sabah denize girmek imkansız, bekliyorsunuz ki öğlene doğru esinti çıksın da deniz temizlensin. Ama neymiş efendim, sürekli havlu değişiyormuş. Leş gibi denizde yüzdükten sonra çıkınca havlun steril olsa ne fayda! Son bir bilgi paylaşayım, acilen önlem alınmazsa 2050 yılında, denizde yüzen plastik sayısı balık sayısından fazla olacakmış.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR