İstanbul’a uzun yıllardır yapılan en büyük iyilik

En çok turist çeken Yerebatan Sarnıcı’ndan bile daha eski olan 1600 yıllık Şerefiye Sarnıcı restore edilip, İstanbul’un tarihi hazineleri arasındaki yerini aldı.

Uzun süredir İstanbul için yapılan en büyük iyilik ve güzellikten haberdar etmek istiyorum sizi... 1600 yıllık Şerefiye Sarnıcı restore edilip, İstanbul’un tarihi güzelliğine katıldı. Sultanahmet’teki eski Eminönü Belediye Binası’nın altında yıllarca gün yüzüne çıkmayı bekleyen tarihi sarnıç, 8 yıl süren restorasyon çalışmaları sonucunda tüm görkemiyle yeniden İstanbul’un tarihi hazineleri arasındaki yerini aldı. En çok turist çeken Yerebatan Sarnıcı’ndan bile daha eski olan 32 direkli Şerefiye Sarnıcı, II.Theodosius tarafından 428-443 yılları arasında yaptırılmış. Bozdoğan Kemeri aracılığıyla su depolamak için inşaa edilen yapı, geçtiğimiz haftalarda ziyarete açıldı. Justinianus döneminde 527-565 yılları arasında yapılan Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları ile birlikte Şerefiye Sarnıcı da eklenince, İstanbul bugün üç muhteşem sarnıcıyla turizmdeki katmadeğerini de arttırmış oldu.

Haberin Devamı

1600 yıllık Şerefiye Sarnıcı’nın üzerine önce 1910 yılında Arif Paşa Konağı yapılmış. 1950’li yıllardan sonra ise Eminönü Belediye Binası yerleşmiş. İBB önce belediye binasını yıktı ardından 8 yıllık bir restorasyon çalışması başladı. Geçtiğimiz günlerde ziyarete açılan Şerefiye Sarnıcı’na büyük bir merakla gittim. Malumunuz, ülkemiz restorasyon konusunda her zaman başarılı değil. Bu sebeple çok ciddi korkularım vardı. “Yenileme” yapılmak istenirken sarnıcın 1600 yıllık dokusuna zarar verilmiş olmasından çok korktum. Neyse ki korktuğun başıma gelmedi. Daha yukardan bakıldığında, ürperti yaratan muhteşem bir atmosfer karşılıyor insanı. Açılış için tam da bu atmosferin mistik havasını katlayacak olağan üstü bir sergi, çok da başarılı bir üslupla yerleştirilmiş. İran doğumlu, ülkemizin yetiştirdiği sanatçı Ahmet Nejat’ın “Hiç Hali” sergisi, hat sanatıyla heykeli, resim ile müziği Mevlana’nın “Hiçlik” felsefesi içinde eritip, Şerefiye Sarnıcı’nın mistik atmosferinde harmanlanmış. Bir taşla iki kuş vurup, sarnıcı, atmosferine çok yakışan içindeki sergi ile birlikte ziyaret etmek çok daha keyifli, benden söylemesi. Giriş ücretsiz. Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık...

Haberin Devamı

Hiçlik büyük bir bilgeliktir...

“Hiç Hali” sergisini gezerken en çok dikkatimi çeken ziyaretçilerin pek çoğunun bu kavram ve ifade ettiklerini anlama çabası oldu. Haddimi aşmadan Mevlana’nın sözü ile sizi başbaşayız bırakayım en iyisi; “Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil. İçindeki boşluk ise, İnsanı ayakta tutan da benlik zannı değil. Hiçlik bilincidir..”
Nasreddin Hoca ile bu felsefi bakışa bir virgül koymak ve hafta sonu zihninizde biraz “Hiçlik” kavramını dolaştırmak isterim;
Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:
-Sen kimsin
-“Hiç” demiş Hoca.
Bakmış karşısındakiler önemsemiyor bu defa Hoca sormuş
-Sen kimsin?
-“Mutasarrıf” yani sancak amiri demiş adam böbürlenerek.
-Sonra ne olacaksın, diye sormuş Hoca
-Herhalde Vali olurum, demiş adam
-Sonra?
-Vezir! Belki Sadrazam bile olurum diye, sürdürmüş adam
-Peki ondan sonra?
- “Hiç” demiş adam sonunda.
-Daha ne kabarırsın be adam, senin yıllar sonra erişeceğin “Hiçlik” makamına ben ulaşmışım zaten”
Dileğim o ki seçimlere giren tüm siyasilere bu Nasreddin Hoca fıkrası ulaşsın..

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR