Babası unutulmasın diye işin başına geçti

Kemal Özkan’ın oğlu ürolog doçent... Babanız mı yönlendirdi sizi hekim olmaya?

Fenni Sünnetçi terimi doktor olmayan sağlık memurları için, hatta bazen sağlık memuru bile olmayan, bu işi temiz şekilde yapan kişilerle ilgili bir terim. Bir doktor kendisine o zaman hiçbir zaman fenni sünnetçi demezmiş tabii. Babam beni yönlendirdi mi? Bilemiyorum. İnsan her zaman yönlendirildiğini anlamıyor. Burada doğdum, küçük yaşlardan itibaren sünnet sarayında ufak tefek işlerle uğraştım.

Kaç yaşındaydınız?

Hep buradayım, eskiden yalnızca yazın sünnet olurdu. Biz de tatilimizin çoğunluğunu burada geçirdik. Ayak işlerinden tutun asistanlığa kadar her şeyi burada yaparak büyüdük. İnsanlarla konuşmayı burada öğrendik, toplumla kaynaşmayı keşfettik. İçimize de işledi doğal olarak.

Babanız mı hekim olmanızı istedi?

Üniversiteye girerken babam illa ki tıp okuyacaksın demedi. Ama bu iş hakkında bilgi sahibi olmamızı isterdi. Ürolog olma kararını beşinci sınıfta aldım.

Babanızın tepkisi ne oldu?

Sevindi tabii. Ama gelip de “Of iyi ki ürolog istedin ben de bunu istiyordum” demedi.

İşin başına geçtiniz. Bir fark oldu mu?

Ben sadece sünnet yapmak için ürolog olsaydım, 1999’da işin başına geçerdim. 2004’de uzman oldum, yine işin başına geçerdim ve ticari olarak daha mantıklı olurdu. Üniversiteden ayrılma kararımı babamın vefatından üç sene sonra verdim. Yapacağım şeyleri yaptım, elimden geldiğinde gerçekleştirdim, profesörlüğüm yakın ama şunu fark ettim: Özellikle burası çok önemli bir kurum, babamın ismi çok önemli. Yavaş yavaş bunu ele almassam, bu ismin kaybolacağını düşündüm.

Bu işi daha yukarıya taşımak zor olmayacak mı?

Sonuçta bu işte hem alaylı olup hem de üstüne bilimsel şekilde ele almış bir kişi olarak tekim diye düşünüyorum. Sünnetin her şeklini gördüm. Ben hep ısındım bu işe. Daha da ileriye taşıyabilirim bu işi. Sadece sünnet değil bu olay. Oradaki deri parçasının alınması değil. Sosyal, geleneksel, tıbbi, psikolojik çok fazla yönü var. Bu yönlerin hepsini çok iyi görebildiğimi düşünüyorum.

Doğar doğmaz sünnet özel hastanelerle çıktı

Sizin abiniz yapmış sünnetinizi...

Evet. Şimdi Önermediğimiz sünnet yaşında, 5.5 yaşında sünnet oldum ama ben her gün burada ve hazırdım tabii. Günümüzde, ya bebekken, ya 7-8 yaş diyoruz.

Neden?

Sünnet işlemini ya bebeğin hareketlenmediği, tıbbi olarak risklerin azaldığı dönemde yapmak gerekiyor. Bu iş artık biraz ekonomik. Özel hastanelerin artmasıyla doğar doğmaz sünnetler çıktı.

Doğru yaş nedir sünnet için?

Toplumda 40’ı çıksın diye bir anlayış var. Ben buna katılıyorum. 1.5 ay anlamına geliyor bu. Yüzyıllardan beri gelen deneyimlerden oluyor bu. Mesela yeni doğan sarılığı ilk hafta içinde olur. Anomalinin tanısı ilk 10 günde koyulur. Bebeğin canı acımasın diye lokal anestezi yapacağız, kimyasal bir madde. Ağrı kesici, fitil vereceğiz. Yani sünnet yaptığınızda çocuğa bazı ilaçlar da veriyorsunuz. Çocuğun metabolizmasının bunları elimine etmeye hazır olması gerekiyor. Çocuğun gereksiz yere bu ilaçlarla yoruyorsunuz. Bu iş acil değil.

40’ı çıksın diyorsunuz...

Evet. 2-3 ay civarı diyorum aileye. Bebek 5-6 kiloya ulaşıyor, istediğim lokal anestezi dozlarımı kullanabiliyorum. Herkes kopyala yapıştır misali 2-6 yaş arası yaptırmayın der. 2 yaşın altı çocuğun hatırlamaması içindir. Aradaki yaşlar zordur bir erkek çocuğa bakmak için. O yüzden diyorum ki, ya 2-3 ay civarı, ya da okul çağına gelmiş olması gerekin sünnet için.

Çocuklar nasıl değişti?

Çok değiştiler. Ailelerin de çok korumacı artık. Artık çocuklarda obezite çok görülüyor ve obez çocukları sünnet etmek daha zor.

İyi sünnetçi çocukla konuşup korkusunu alır

Babanızdan neler öğrendiniz? Sünnetin neredeyse her şeyini öğrendim babamdan. Babam doktor değil sağlık memuruydu. Bu işe gönül verdikten sonra çok fazla doktorla da kendisi tıbbi her türlü şeyini öğrenmişti. Sonra da insanlar ondan öğrendi. El alışkanlığından sonra sünneti yaparsınız ama karşınızdaki uyanık çocukla konuşarak, onun yaşına inmek, sakinleştirip cerrahi işlem yapmak, ki bu korkuyla diş hekimleri de karşılaşıyor, bu ciddi tecrübe ister. En çok bunları öğrendik. Bir çocuğun sünnette ne hissedeceğini, bu işi hızlıca hallederek aynı zamanda sizi nasıl sevebileceğini öğrendik.

Sihri bu muydu?

Sanırım buydu. Bir şeyi diğerlerinden farklı yapıyordu. Sağlık memurluğunu da bırakıp kendini sünnete adamıştı.