Gazete Vatan Logo

Dünyanın en ‘derin’ kadını!

Dünyanın en ‘derin’ kadını!

Serbest dalış dünya rekortmeni Şahika Ercümen, Antalya’nın Kaş İlçesi’nde ‘değişken ağırlıklı, tüpsüz ip destekli dalışta’ 91 metreye inerek dünya rekoru kırdı. Ercümen ile sualtı dünyasını ve rekorlarını konuştuk...

Küçükken astım hastası olduğunuzu biliyoruz, diğer sporculara göre dezavantajınız olmasına rağmen bu spora başlamaya nasıl cesaret ettiniz? Hastalığınızı bu yolla mı atlattınız?

Çocukluğumda alerjik astım hastasıydım ve nefes bile alamadığı için spordan uzak duran bir çocuktum. Tedavimin sonlarına doğru katıldığım bir okul gezisin de Çanakkale Sualtı Kulübü ile tanıştım. Spora başladıktan sonra deniz, bağışıklık sistemime o kadar iyi geldi ki hastalığım bile azalmaya başladı. İlk kez dalmayı denediğimde adeta suyun altında nefes aldığımı hissettim. Bu büyülü dünyaya resmen aşık oldum Suyun altına bir daldım, bir daha da çıkamadım.



Yarışmalardan önce ne tip bir beslenme programı uyguluyorsunuz? Neleri yemiyorsunuz, neler içmiyorsunuz?

Asıl mesleğimin beslenme uzmanlığı olması benim için çok büyük avantaj. Antrenman döneminde, besin içeriği dengeli öğünler tüketmeye dikkat ediyorum. Bol protein, sağlıklı yağ içeren ızgara et-balık, baklagil ve sebze tüketiyorum. Kızartma veya fast food’tan kesinlikle uzak duruyorum. Tabii bir de sıkça sıvı tüketiyorum.

Antrenmanlarınız hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Bir yarışma için ne kadar önceden çalışmaya başlıyorsunuz? Antrenman programınız nasıl?

Rekor öncesi hazırlık döneminde günlerimi, bol bol antrenman yaparak geçiriyorum. Mevsimine göre Mısır, Kaş ya da Bali’de antrenman kamplarına gidiyorum. Sabahları erken kalkıp yoga veya nefes çalışmaları yapıyorum. Sonrasında ya dalışa gidiyorum ya da koşu, yüzme, bisiklet gibi bir kara antrenmanları yapıyorum. Akşamüzeri de benzeri bir rutin sergileyerek, haftanın bir günü de dinleniyorum.

Küçüklükten beri birçok spor dalını denemişsiniz, neden sualtı? Bu işi neden yapıyorsunuz?

Bizim zamanımızda Çanakkale’de havuz olmadığı halde, su sporlarında 500’ün üzerinde lisanslı sporcu vardı. Havuz olmadığı için denizlerde antrenman yapıyorduk. Sualtı hokeyiyle başladığım su sporlarına, dalışla devam etme kararı aldım. Derin maviyle tanıştıktan sonra her geçen gün daha da sevdim. Sonra da bir daha kopamadım.

Suyun altında kaç dakika nefessiz kalabiliyorsunuz?

Beş buçuk.

Denizin dibinde nabzınız dakikada kaç atıyor?

30. (Normal nabız dakikada 70-80 atıyor)



'Suyun altı meditasyon noktam'

Dalmadan önce, konsantre olmak için yaptığınız özel bir şey var mı?

Suyun altı benim meditasyon noktam. Nefesimi tuttuğumda dışarıdaki hayat donuyor ve suyun altında kendimle baş başa kalıyorum. Suya dalarken günlük telaşlarımı, dertlerimi tasalarımı askıya asar, su dışında bırakırım. Suyun altına inip, nefesimi tuttukça hafiflerim.

Suyun altında, olimpik yüzme havuzunu kaç defa git gel yapabilirsiniz?

Üç turdan fazla yapabilirim. (150 metre)



Sağlığım el verdikçe dalacağım

Tutkuyu ve hızı seviyorsunuz. Bir gün başka bir spora yönelmeyi düşünmüyor musunuz?

13 yaşından beri büyük bir tutkuyla yaptığım dalışa, sağlığım el verdikçe devam edeceğim. Denize ve keşfetmeye olan tutkumdan dolayı da sporu hiç bir zaman bırakacağımı sanmıyorum. Yelken, sörf veya kitesörf, mutlaka denizle temasta olurum.

Suyun altında hiç ölüm tehlikesi atlattınız mı?

Hayır. Dalışta güvenlik çok önemli. Rekor dalışları için özel güvenlik sistemleri var.

Daha farklı bir rekor denemesi planınız var mı?

Çanakkaleli olarak seneye, Çanakkale’nin yüzüncü yılında 100 metrenin üzerinde bir dalış yaparak rekorumu, Çanakkale Savaşı’nda şehit olmuş kahramanlara adamak istiyorum.

Rekabet başarıyı getirir

Derya Can rekoru kırdıktan üç gün sonra onun rekorunu geçtiniz. Planlanmış mıydı?

2014 yaz döneminde, Dünya Sualtı Sporları Konfederasyonu’na birçok sporcu rekor denemesi yapmak için başvurdu ve federasyonumuz da Türkiye’den dört başvuruyu üç ay öncesinden yaptı. Kısaca sporcuların hangi tarihte dalacakları çok önceden belliydi. Hatta Derya’nın tercihi üzerine kendisi rekoru benden önce denedi. Dolayısıyla bu aylar öncesinden organize edilen bir rekordu.



Derya Can’ın kırdığı rekorun üstüne geçip yeni bir rekor kırdınız, ister istemez aranızda bir rekabet oluşmuştur.

Rekabet daha büyük başarıları getirir. Aksine, ekibim ve benim öncülüğünü yaptığımız bu sporda yeni sporcuları görmek gurur verici. Böylelikle insanları teşvik ediyor ve bu sporun daha da geniş kitlelere yayılmasını sağlıyoruz. Fakat benim felsefeme göre bu spor, rakiplerinizi geçtiğiniz değil doğayla bütünleştiğiniz bir spor dalı. Bu bakış açısı da limitlerimi aşmama yardımcı oluyor.



Hayatında hiç su altına dalmamış bir insan, çok çalışarak sizin yaptıklarınızı yapabilir mi yoksa bu bir yetenek mi?

Doğru antrenmanla akciğer kapesitenizi genişletebilirsiniz. Fiziksel antrenmanların yanında özel nefes teknikleri egzersizleri de çok faydalı. Bence her insan en az üç dakika nefes tutabilir ve 40 metreye dalabilir, ama rekor dalışları için yeteneğin de olması şart diye düşünüyorum.