Gazete Vatan Logo

'Hipotermiye girmemek için 10 kilo alıp yağlandım'

Manş’ı yüzerek geçen 3’üncü Türk kadını unvanını kazanan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Bengisu Avcı, “Geçen seneki yenilgim bana tecrübe kattı. Bu geçiş için 10 kilo aldım, soğuk sudan etkilenmemek için yağlandım. Yüzerken arkadaşlarımın isimlerini saydım ve başardım.”

'Hipotermiye girmemek için 10 kilo alıp yağlandım'

Manş’ı yüzerek geçen en genç ve en hızlı Türk olmak nasıl duygu?

Manş’ı bugüne kadar solo geçen ben dahil 13 Türk var. Geçişi yapan ilk kadın yüzücümüz Nesrin Olgun Arslan’dır. Ben nesrin ablam ile aynı yaşta, 22 yaşımda geçişi tamamladım, 1979 yılından sonra bu parkuru geçen üçüncü ve en hızlı Türk kadını olmak harika bir duygu.

Nasıl hazırlandın Manş macerasına?

Hazırlıklar geçen yılın çalışmalarımı da sayarsak iki yıl sürdü. İki yıl boyunca saatlerce ve kilometrelerce yüzdüm. İlk sene İstanbul’dan Kamil Resa hocam, İzmir’den Mert Onaran hocam çalışmalarıma yardımcı olmaya çalışıyordu, ayrıca deniz antrenmanlarımı da daha önce yüzen kişilerden araştırarak ve öğrenerek yaptım. Fakat yeterli değildi ki ilk denememde başarısız oldum. Manş’ta su soğuktur. 14-17 derece arasında değişir, ben 7’nci saatten sonra hipotermi tehlikesi yüzünden bırakmak zorunda kaldım ne yazik ki, antrenmanlarım yetersizdi. Geçen sene geçiş için gittiğim otelde şans eseri manş rekortmeni Trent Grimsey ile tanıştım. Bana yeniden denemem için cesaret verdi. İki ay sonra karar verildi ve yeniden kayıtlandım.

Haberin Devamı

Bütün programımı değiştirdim, beslenmemi, antrenmanlarımı, her şeyi. Hırvatistan’da soğuk su kampına gittim, orada İngiliz bir yüzme ekibiyle tanıştım, birlikte antrenman yaptık. Onlardan çok şey öğrendim, 13 derece suda antrenman yaptım, çok çok soğuktu bazen ağlamak istedim ancak bu şekilde öğrendim ki sadece fiziki değil, zihinsel olarak da antrene olmak gerekiyordu. Beslenme şeklimi de değiştirdim, kilo aldım, kas ve yağ oranımı arttırdım. Bu sayede vücudumun onlarca saat sıcak kalabilmesi için bana yardımcı olacaktı. Bot ayarladık, her hafta sonu denizde yüzdüm, havuzda antrenmanlarımı değiştirdim.

Manş’ı yüzerek geçen en genç ve en hızlı Türk olmak nasıl duygu?
Manş’ı bugüne kadar solo geçen ben dahil 13 Türk var. Geçişi yapan ilk kadın yüzücümüz Nesrin Olgun Arslan’dır. Ben nesrin ablam ile aynı yaşta, 22 yaşımda geçişi tamamladım, 1979 yılından sonra bu parkuru geçen üçüncü ve en hızlı Türk kadını olmak harika bir duygu.
Nasıl hazırlandın Manş macerasına?
Hazırlıklar geçen yılın çalışmalarımı da sayarsak iki yıl sürdü. İki yıl boyunca saatlerce ve kilometrelerce yüzdüm. İlk sene İstanbul’dan Kamil Resa hocam, İzmir’den Mert Onaran hocam çalışmalarıma yardımcı olmaya çalışıyordu, ayrıca deniz antrenmanlarımı da daha önce yüzen kişilerden araştırarak ve öğrenerek yaptım. Fakat yeterli değildi ki ilk denememde başarısız oldum. Manş’ta su soğuktur. 14-17 derece arasında değişir, ben 7’nci saatten sonra hipotermi tehlikesi yüzünden bırakmak zorunda kaldım ne yazik ki, antrenmanlarım yetersizdi. Geçen sene geçiş için gittiğim otelde şans eseri manş rekortmeni Trent Grimsey ile tanıştım. Bana yeniden denemem için cesaret verdi. İki ay sonra karar verildi ve yeniden kayıtlandım.
Bütün programımı değiştirdim, beslenmemi, antrenmanlarımı, her şeyi. Hırvatistan’da soğuk su kampına gittim, orada İngiliz bir yüzme ekibiyle tanıştım, birlikte antrenman yaptık. Onlardan çok şey öğrendim, 13 derece suda antrenman yaptım, çok çok soğuktu bazen ağlamak istedim ancak bu şekilde öğrendim ki sadece fiziki değil, zihinsel olarak da antrene olmak gerekiyordu. Beslenme şeklimi de değiştirdim, kilo aldım, kas ve yağ oranımı arttırdım. Bu sayede vücudumun onlarca saat sıcak kalabilmesi için bana yardımcı olacaktı. Bot ayarladık, her hafta sonu denizde yüzdüm, havuzda antrenmanlarımı değiştirdim.
Korkularımın üstüne gittim
Bu geçişin zorlukları neler?
Olası tehlikeler, boğulma (akıntı sebebiyle), hipotermi (14-17 derece arası su nedeniyle), sakatlıklar, denizanası sokması gibi tehlikeler var.
Hiç korkmadın mı?
Her şeye hazılıklıydım. Eskiden gece karanlıktan korkardım. Gece suya girip antrenman yaptım, kendimi alıştırdım. Yüzeceğim denizden çok daha soğuk sulara girdim ve yüzdüm. Bu tür öldürücü olmayan denizanaları hep varlar, Türkiyede’de var. Tedavisi zaten tuzlu su, yüzdükçe yakma hissi kayboluyor. Ayrıca deniz benim en sevdiğim yer, korkmadım. Onun bir parçası gibi hissettim ve böyle yüzdüm. .
Yüzerken neşeli şarkılar söyledim
Kulaç atarken neler hayal ettin?
Saatlerce şarkı söyledim, zafer anını düşündüm. Beni sevenleri, izlyip destekleyenleri, arkadaşlarımı.. Bu geçiş aynı zamanda TOFD Omurilik felçlileri derneği bağış kampanyası için yüzüldü. Bu motive olmamı sağladı. Durup anneme “bağış yapan kaç kişi oldu?” diye sorduğumu hatırlıyorum. Bazı zamanlar daha soğuk bir akıntıya giriyordum, kendimi sakinleştirerek, arkadaşlarımın isimlerini tek tek sayarak dayandım. Böyle uzun mesafelerde mental antrenman çok önemli. Başınıza bir çok kötü şey gelebilir, bunları aklınızın çok uzak bir noktasına atmanız gerekiyor. Sadece güzel anları düşündüm, denizin güzelliğini ve sevdiğim bir şeyi yapıyor olduğumu düşündüm.
Kıyıyı görüyor ama yaklaşamıyordum
14 derecede yüzerken vücudun nasıl tepkiler verdi?
Antrenmanlarımda çok üşüdüm, bazen kollarım soğuktan hissizleşiyordu, ancak Manş’ta koruyucu kıyafetler giymek yasaktı ve benim soğuğa alışmam gerekiyordu. Manş’takinden çok daha soğuk sularda antrenman yaptığım için vücudum o kadar zorlanmadı, ancak yine de kanalın bazı yerleri oldukça soğuktu, bir sıcak katmandan soğuğuna girdiğimde elimde olmadan titriyordum.
Seni en çok ne zorladı?
Beni en çok zorlayan yer son kilometrelerde kıyıyı görecek kadar yakın olduğum halde yaklaşamamaktı. Güçlü akıntı sebebiyle sürükleniyordum ve hızlanmazsam bambaşka bir yere varacaktım. Son iki saat tüm gücümü Cap Gris Nez’e ulaşmak için kullandım, en zor yanı buydu.
Deniz anaları ve tankerler korkuttu
Enerjini nasıl dengeli kullandın?
Uzun mesafelerde sakin olmak, belirli bir tempoyu korumak önemli. Ben yüzmeye sakin başladım, belli bir süre tempomu takip ettim ama değişen akıntı yüzünden gösterdiğim efor ile uyuşmuyordu. Hep kafamda bir ritm tutturdum ve ona göre yüzdüm, çok üşüdüğüm zamanlarda hızlandım.
Hiç köpekbalığı gördün mü, akıntı, tanker ve gemiler seni korkutmadı mı?
Köpekbalıkları için İngiliz Kanalı oldukça soğuk, şu ana kadar bir saldırı görülmemiş, sadece deniz analaarı ve birtakım yakan yosunlar vardı. Manş’ta yoğun bir tanker ve gemi trafiği var, nitekim ben üç tane gördüm, birisi tam önümüzden geçti. Geçip gittiğinde baya dalga yapıyorlar. Bazen durmanız gerekebiliyor, şansıma önümden geçip gitti, ben de devam ettim.
Hedef Oceans 7
Hedefim Oceans 7 parkurunu tamamlayan ilk Türk kadını olmak. İngiliz Kanalı’nı geçtim (İngiltere-Fransa) şimdi sırada Cook Strait (Yeni Zelanda), Catalina Kanalı (ABD), Cebelitarık Boğazı (İspanya-Fas), Molokai Kanalı (Hawaii), Kuzey Kanalı (İrlanda-İskoçya) ve Tsagaru Kanalı (Japonya) var.
İyilik için yüzdü ve başardı
Bu yıl İstanbul Boğaziçi kıtalararası yüzme yarışı ile kampanayadan haberdar oldum ve Manş geçişi ile de bağış toplanamaya devam ettim Bu geçiş aynı zamanda TOFD (Omurilik Felçlileri Derneği) bağış kampanyası için yüzüldü. Üç adet akülü tekelekli sandalyeydi hedefimiz, motive olmamı sağladı. Durup anneme “bağış yapan kaç kişi oldu?” diye sorduğumu hatırlıyorum. Bazı zamanlar daha soğuk bir akıntıya giriyordum, kendimi sakinleştirerek, arkadaşlarımın isimlerini tek tek sayarak dayandım.

Haberin Devamı