Dolar neden düşüyor?

Piyasalarda gözler küresel anlamda zayıflayan dolara çevrildi. 1.25’e çıkan euro/dolar paritesinde bu hafta düzeltme olabilir. Dolar/TL’de 3.71 ile 3.68 kritik seviyeler

Geçtiğimiz hafta ABD borsalarındaki toparlanma devam ederken, dolar küresel olarak değer kaybetmeye devam etti. ABD’de yıllık enflasyon yüzde 1.9 beklenirken yüzde 2.1 olarak açıklanınca piyasalar bir kez daha karıştı.

Veri sonrasında Fed’den bu yıl artık 3 hatta 4’üncü artışın da gelebileceği endişesi ile ABD devlet tahvili getirileri yükseldi. Piyasaların yakından takip ettiği ve önemli bir gösterge olarak kabul ettiği 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 2.94’e kadar yükselerek, Ocak 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Benzer zamanlarda açıklanan perakende satışların beklenenden düşük gelmesini piyasalar “olumlu” taraftan yorumladılar. Sadece enflasyon verisine bakıldığında Fed faizleri artıracak diye endişe edilirken, ‘Perakende satışları kötü gidiyorsa, Fed o kadar da agresif faiz artışlarına gitmez’ denilerek piyasalara yeniden alım geldi. Ardından dolar da değer kaybetmeye başladı.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta başındaki “Küresel düzeltmenin sonuna gelindi mi?” başlıklı yazımda ABD borsalarında yeniden yükseliş çabaları görülebileceğine değinmiş ve “...S&P 500 endeksini daha yakından takip etmekte fayda var. 2.615’in üzerinde kalındığı sürece 2.662 ve 2.702 seviyeleri öngörülebilir hedefler olacak” diye yazmıştım. Bu seviyeler geçildiği gibi geçtiğimiz Cuma günü 2.725’teki 50 günlük Basit Hareketli Ortalama (BHO) da yukarı geçilerek 2.754 seviyesi test edildi. Hafta 2.732 seviyesinden kapandı.

Doların 6 para birimine karşı değerinin hesaplandığı DXY endeksi ABD’de tahvil getirileri ve Fed’in faiz artışı beklentileri güçlenirken nasıl oluyor da geriliyor?

Geçtiğimiz Perşembe günü veriler açıklandıktan sonra yaşanan oynaklıkta, enflasyon verisi sonrası dolar değer kazanıp, tahvil getirileri yükseldi, borsalar geriledi. Perakende satışları verisinden sonra tam tersi bir durum hasıl oldu ve DXY gerilemeye başladı. Bunun ardında temel olarak 3 sebep sayabiliriz:
Pozisyonlanma: Piyasa katılımcılarının önemli kısmı aynı yönde pozisyon almış durumdalar ve bu pozisyonlarının aleyhindeki haberleri göz ardı ederken, “işlerine gelenleri” öne çıkarıyorlar. Görünen o ki hisse senetleri tarafındaki ve dolar karşısında euro uzun pozisyonlar uzun zamandan bu yana korunuyorlar. Önceki hafta yaşayan düzeltmenin hızlı toparlamasında bu faktörün rolü bence hayli fazla.
ABD tahvil getirileri: 5-10 ve 30 yıllık kamu tahvil getirileri; uzun vadede ABD’deki enflasyondan endişe etmiyorlar görünüyor. 5 yıllık tahvil getirileri geçtiğimiz hafta yüzde 2.68 ile Nisan 2010’dan bu yana; 10 yıllık tahvil getirileri 2.96 ile Ocak 2014’ten bu yana en yüksek seviyelerini görürken, 30 yıllık tahvil getirileri 3.19 ile Mart 2017 yükseklerine dahi ulaşamadı. Bir başka deyişle uzun vadeli tahvillerdeki vade risk primi azalırken; vergi paketinin geçmesinden sonra ortaya çıkmasından endişelenen “Trumpflasyon” (Trump politikalarının yaratacağı enflasyon) riskini dahi fiyatlamaktan imtina eder görünüyor.
“Carry trade” parası Japon Yeni’nin değerlenmesi: DXY’ın değer kaybetmesinde euronun yükselişi (Sepetin yüzde 57.6’sı) kadar Japon Yeni’nin yükselişinin (Sepetteki payı yüzde 13.6) de katkısı var. Bu durum aslına bakarsanız carry trade’lerin aleyhine işleyen ve piyasaları tedirgin etmesi gereken bir durum. Ancak ilk maddedeki sebepten dolayı bu pek de böyle gerçekleşmedi. Geçtiğimiz haftaya dolar karşısında 108.9 seviyesinden başlayan yen, 105.55’i test ettikten sonra haftayı 106.33’ten kapattı. 106.51 seviyesi teknik analiz açısından kritikti, bunun altında kapanmış olması, hele ki bu hafta içinde günlük olarak 106.15’in altındaki bir kapanış yenin önümüzdeki dönemde daha da değerlenebileceği ihtimalini güçlendiriyor. Aslında bu, Trump’ın “zayıf dolar politikasını” destekleyen bir durum. Amerikan Ticaret Departmanı’nın alüminyum ithalatına yüzde 7.7 vergi koyulması önerisi bir yandan “ticaret savaşlarını” akıllara getirirken, diğer yandan
Trump’ın politikalarının kademeli de olsa hayata geçirilmeye çalışıldığını gösteriyor.
Euroda düzeltme zamanı
Cuma günü dolar karşısında 1.2555’e kadar yükselen euro/dolar paritesi haftayı 1.2406’dan kapattı. 25 Ocak’tan bu yana 1.25 seviyesinin üzerini üçüncü kez test eden euronun bu seviyenin üzerinden 1 haftalık kapanış yapamamış olması düzeltme ihtimalini artırıyor. Böylesi bir düzeltme olması durumunda ilk aşamada 1.2320 ve ardından da 1.2175 seviyesinin test edilmesi olasılığı artacaktır. Paritedeki böylesine olası bir hareket; dolar/TL tarafındaki düşüşü de sınırlayacak ve hatta 3.7910’lara doğru bir yükselişi tetikleyebilecektir.
TL’ye rand desteği
Dolar endeksinin düşüyor olması bizim de dahil olduğumuz gelişen ülke para birimlerini de yükseltiyor, dolar karşısında yerel para birimleri değerleniyor.
Geçtiğimiz hafta G. Afrika’da Zuma’nın istifası sonrasında değerlenen Rand, Türk Lirası’na ayrıca yaradı.
Cuma günü 3.7386’ya kadar gerileyen dolar/TL kuru için 3.7350 hafta başında önemli bir destek seviyesi. Bu seviyenin aşağı kırılması durumunda 3.7160 ve 3.6850 seviyeleri resmin içine girecektir. İlki evet ama asıl ikinci seviyenin test edilmesi durumunda piyasa katılımcılarının önemli kısmının bu seviyeleri alım fırsatı olarak göreceğini düşünüyorum.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR