Köşk’e aday olursa kriz olur.. Yeniden tek başına iktidar olursa da Putin gibi olur

Günün sorusu şu: Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse ne olur, seçilmezse ne olur?

Yani vazgeçerse..

Partisinin başında kalırsa?

Hemen söyleyeyim..

Cumhurbaşkanı olursa kriz olur..

Olmaz da kasımda yeniden tek başına iktidara gelirse Putin gibi olur..

Anlatayım..

Erdoğan adaylığını açıkladığı gün siyasi çalkantı başlar..

Muhalefet partilerinin protestoları..

Bazı sivil toplum örgütlerinin gösterileri..

Yürüyüşler..

Eylemler..

Ortalık bir anda toz duman olur..

Haydi hepsine göğüs gerdi.. Bunlar demokrasinin gereği dedi.. Demokratik toplumlarda kitle örgütlerinin bu tür hakları vardır diye düşündü..

Sustu..

Sesini çıkarmadı..

Sonucu bekledi..

Ortalık durulur mu?

Hayır..

Çünkü Çankaya seçiminin ilk turundan sonra müthiş bir hukuki tartışma başlayacak..

CHP lideri Baykal ilan etti..

Seçimi iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi..

Düşünebiliyor musunuz?

İlk defa bir cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı olup olmadığına Anayasa Mahkemesi karar verecek..

Oturup bekleyeceğiz..

Seçildi mi, seçilmedi mi?

Köşk’e çıktı mı, çıkamadı mı?

Tartışma büyüyecek.. Televizyon ekranlarında insanlar sabaha kadar tartışacak..

Seçildi mi, seçilmedi mi?

Ne Özal’da ne Demirel’de ne de Sezer’de böyle bir tartışma yaşandı..

Peki şimdi niye yaşanıyor?

Erdoğan olduğu için mi diye sorabilirsiniz..

Mesele şu.. Erdoğan’ın seçilebilmesi için ilk turda 367 milletvekilinin oyunu alması gerekiyor..

Ama bazı hukukçulara göre oylamaya geçilmesi için de Genel Kurul’da 367 milletvekilinin hazır bulunması gerekiyor..

Bazı hukukçular buna karşı çıkıyor.. 184 yeter diyor..

İşte tartışılan bu..

367 mi, 184 mü?

AKP’nin 354 milletvekili var..

Muhalefet Genel Kurul’a girmezse, CHP doğru Anayasa Mahkemesi’ne gidecek..

İpler iyice gerilecek..

Gerekçesi şu: İlk tur içtüzüğe aykırı.. İptal edin..

Ama Özal da böyle seçilmişti.. Meclis istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçemeyecek mi? Meclis’in iradesine kim karşı gelebilir ki.. Bu bir Meclis kararı, Meclis kararları Anayasa Mahkemesi’ne götürülmez..

Nisan ayında televizyonlarda sabaha kadar bu sözleri duyacağız..

Götürülmez..

Götürülür..

Götürülür diyenler 1996 yılında yapılan içtüzük değişikliğini gösterecek..

Sonuç..

Sonucu Anayasa Mahkemesi belirleyecek..

O ana kadar da Türkiye fırtınaya tutulmuş gemi gibi sallanacak..

Bir o yana bir bu yana..

Peki Erdoğan adaylıktan vazgeçerse, CHP ile uzlaşarak Cumhurbaşkanı seçerse ne olur?

Türkiye güle oynaya genel seçime gider..

Peki Erdoğan genel seçimde yeniden tek başına iktidara gelirse..

Rusya Devlet Başkanı Putin gibi olur..

Şimdi diyeceksiniz ki bu da ne demek..

O da yarına..