Başbakan’ın villaları yoksa!

Başbakanlık Basın Merkezi açıklama yaptı; “Yazarınız Necati Doğru, aslı astarı olmayan” yazılar yazıyor. Hiçbir belgeye, bilgiye dayanmadan; doğruluğunu araştırmadan, “Ofer ödemezse, Başbakan villalarını satıp TÜPRAŞ hisselerini toplasın, götürüp Hazine’ye versin” diye kalem oynatıyor. Başbakan’ın villaları yoktur.

Mendil verin ağlayalım.

Karalar bağlayalım.

Kendimizden utanalım.

Hiç olur mu, “Başbakan’ın villalarının olmaması” hakkaniyete, eşitliğe, servet dağılımına uyar mı!

Önce ben isyan ederim.

Bizzat öfkelenirim.

Vicdanım kaldırmaz!

Bizim gazeteciler içinde iki cümleyi bile yan yana getirip doğru dürüst yazamayan fakat gazete patronunun yağcısı olmuş gazetecilerin; “orman içinde villaları” var, koskoca Başbakan’ın yok.

Haksızlık bu!

İnsan üzülüyor!

Ben var diye biliyordum. Çünkü bizzat Başbakan’ın kendisi bundan iki yıl önce 2005 yılının Mayıs ayının dokuzuncu günü bir dış gezi sırasında uçakta gazetecilere; “Şimdi Üsküdar’da oturduğumuz ev izinsiz, (yani ruhsatsız) yeni bir ev alacağız” diyerek gelecekle ilgili düşüncelerini açıklamıştı.(10. 05. 2005 Hürriyet)

Haberler devam etti.

Başbakan Erdoğan ve kardeşlerinin oturduğu Üsküdar’daki 7 katlı binayı 1 milyon 300 bin dolara satılığa çıkardıklarını, satışla görevlendirilen Üsküdarlı emlakçı Emin Aksoy ilan etmişti (09. 10. 2005 VATAN) .

Haberler durmamıştı.

Başbakan, Ülker ürünlerinin dağıtımını yapan Emniyet Gıda, Yenidoğan ve İhsan Gıda şirketlerindeki yüzde 12’lik payını 1.2 trilyon liraya sattığını ve parayı “gayrimenkul alarak değerlendireceğini” kendisi açıklamıştı. (29. 05. 2005 MİLLİYET)

Haberler sürmüştü.

İstanbul Kısıklı’da 17 dönümlük arazi üzerine 10 villa yaptığını söyleyen MM adlı İnşaat Şirketi’nin sahibi Yusuf Öztürk, “Başbakan’ın yakınlarının gelip 5 villayı, satın almak amacıyla gezdiklerini, güvenlik yönünden incelettiklerini ve görüşmelerin sürdüğünü” açıklamıştı. (14. 05. 2005 VATAN)

Haberler durmamıştı.

Başbakan Erdoğan’ın Kısıklı’daki MM İnşaat’ın 10 villasından beşini aldığına mahalle kasabının, bakkalının, esnafının inandığı ve “en geç 2 ay içinde buraya taşınma hazırlıkları içinde olduğunu” duyduklarını, 5 villanın toplam değerinin 5 milyon YTL olduğu ancak Erdoğan’a ciddi indirim yapılacağı haberleri yapılmıştı. (12. 10. 2005 MİLLİYET ve 15. 05. 2005 VATAN)

Sonra haberler kesilmişti.

Ben de Başbakan “villaları aldı” diye düşünmüştüm. Basın Merkezi, “almadı” diye tekzip gönderiyor. Doğruysa üzüldüm. Başbakanımız’ın da villaları olması gerekir. Yakışır. Zaten benim yazım “villa sahibi olmaya karşı çıkan” bir solcu, servet düşmanı komünist yazı değildi. Yahudi işadamı Sami Ofer’e TÜPRAŞ’ın yüzde 14,76 hissesinin halka, Borsa’ya, SPK’ya, diğer alıcılara haber verilmeden gizlice satılmasında Başbakan’ın ve Maliye Bakanı’nın Ofer ile yaptığı görüşmelerin de payı var diyen ve “yüzde yüz liberal rekabet eşitliğini” savunan bir yazıydı.(13 Ocak 2007 VATAN) Ve Danıştay’ın aldığı karar uyarınca; Ofer’e gizlice satılan yüzde 14,76 hissenin Hazine’ye geri verilmesi gerektiği için Ofer geri vermezse ona kefil olan Başbakan’ın villalarını satarak hisseleri toplayıp vermesinin ilerici liberal devlet adamlığına uyacağını, çünkü Ofer’in kanunsuz alış yapmaya saparak yoldan çıkarılmasında Başbakan’ın da payının olduğunu anlatan bir yazıydı. (14 Ocak 2007 VATAN)

Şimdi şunu söylüyorum:

Kabul ettim. Villası yok.

Bankada parası da mı yok.

Ofer ödemezse...

Başbakan ödemeli...