Thomas’ın hediyesi

Beşiktaş Cola Turka ve Banvit aslında birbirine çok benzeyen takımlar. Geçtiğimiz yıla oranla bir adım gerilemiş gibi görünen iki takım da hücumda kaybettiklerini, ekstra mücadele ve savunma ile kapatmaya çalışıyor. Bu kadar yüksek mücadele sergileyen takımların maçları da genelde düşük tempolu, her basket için büyük emek harcanan göğüs göğüse çarpışmalar şeklinde geçer.

SİPER SAVAŞI GİBİ MAÇ
BEŞİKTAŞ-BANVİT eşleşmesi baştan sona büyük çekişme içinde, üstünlüğün hep el değiştirdiği, farkın 6 sayıyı hiç aşmadığı bir siper savaşı oldu. Bu tip maçlarda sıkışıklıktan bir ferahlık yaratacak, ekstra sayıları bulabilecek, her şeyin durma noktasına geldiği zamanlarda çarkları döndürecek oyuncular sonucu belirliyor.

Jamal Thomas sezonun ilk bölümünde Beşiktaş için aynen bu oyuncuydu. Takımın vurucu gücü, olmaz denileni gerçeğe dönüştüren, el üzerinden, kalabalıktan sayı çıkaran hücumün lokomotifi konumundaydı. Ancak sakatlık ve ailevi sorunlar ABD’li oyuncuyu son 1 ayda adeta dibe vurdurdu. En kötü performansını ise geçtiğimiz hafta Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi maçında 1/17 gibi akıl almaz bir yüzdeyle oynayarak sergilemişti Thomas. Banvit önünde ilk yarıda da 1/6 attı. Sadece 2 sayıda kaldı. Ancak Beşiktaş lokomotifine güvenini hiç yitirmeyip ondan vazgeçmeyince o da takımını bir maç daha yalnız bırakmayacağını ikinci yarıda gösterdi. İkinci yarıda 22 sayıya imza attı Thomas. Siyah-beyazlıların bir başka kilit çözen ismi Reese ile birlikte takımın ikinci devre ürettiği 46 sayının 38’ine imza koydular.

‘YENİDEN DOĞUŞ’
Thomas için bir diriliş, bir ayağa kalkma maçıydı. Böyle bir yeniden doğuş hikayesine de uzun süre belleklerden silinmeyecek bir final koydu sonunda. 3.2 saniye kala durum berabereyken yarı sahayı kat edip orta sahanın hemen önünden attığı şutla takımına galibiyeti getiren isim oldu. Adeta bir masal gibiydi. Küllerinden doğan Anka Kuşu gibi bir masal. Ve finali de bir masal kadar inanmakta güçlük çekeceğiniz şekilde büyülü oldu.