İZLEDİĞİMİZ maç Avrupa temsilcilerimizin top 16 öncesi ligdeki provasıydı. Ancak başlangıç düdüğüyle birlikte siz ‘NBA maçı’ ben All Star yıldızlar karması diyeyim. Hatta içinde bir de 3 sayı yarışması. Yalnızca izleyiciyseniz ne ala, keyif doruklarda. Ancak top 16 öncesi sınav olarak görürseniz tablo pek iç açıcı değil zira bu savunma performansları düşman başına.HÜCUM anlamında fırtına gibi başlayan maçta, şüphesiz ki benç katkısı iki takım adına da kritik etkendi. Ancak Vesely’nin yüksek enerjisi, Dixon’un etkinliği, ev sahibi adına da Furkan’ın müthiş performansı, Diebler’ın sıcak eli, temposu yüksek bir mücadeleyi de beraberinde getirdi. Savunma anlamında bir atak beklerken sahada bir anda Dixon-Heurtel düellosu belirdi.ÇOK sayıda hamleyle birlikte kritik sayılabilecek pek çok detay var şüphesiz. Lakin bana göre maçın kırılma anı Heurtel-Dixon düellosunun sözlü olmaktan çıkıp oyunun geneline yansımasıydı. Bireysel olarak bu çekişmenin galibi olma umuduyla asıl görevinden sapan Boby bana göre büyük ölçüde maçın kaderini belirledi. Öyle ki topun elinden ayrılmakta zorlandığı o saniyelerde, F.Bahçe takımının enerji mekanizması Vesely bile motivasyonunu kaybetti.İMDAT BUTONUHEURTEL’İN damga vurduğu bu rekabete, 2. yarısında Diebler’in baş rolü üstlendiği savunmayla birleşince imdat butonu Bogdanovic’in çabaları da geri dönüşe yetmedi. Hücumda ritmi bozulan sarı-lacivertliler çemberini savunmakta da ciddi sıkıntı yaşadı. Oldukça güçlü rotasyonunun avantajını tam anlamıyla sahaya yansıtan Anadolu Efes, özellikle psikolojik üstünlüğünü de ele aldığı ikinci yarıda galibiyete uzandı. Şüphesiz ki her iki takım da Avrupa sınavları öncesi önemli dersler aldı.