SICAKSEVER insanlarız biz. Çöl sıcağı gelir bana mısın demeyiz de soğuk hava dalgasından hiç hazzetmeyiz. İşte öyle bir maçtı, sonucunun aslında psikolojiden dahasına tesiri olmayan İzlanda maçı. Sürpriz demek mümkün mü? BENCE asla. Bu İzlanda takımı, dün gecenin provasını pek çok kez yaptı bu turnuvada. Sonuç değişmedi evet; mağlup tamamladılar. Ama hani bizim o çok alışık olduğumuz tabiri anımsatan “şerefli mağlubiyetler”den. Oynadıkları her takıma tabir-i caizse kök söktüren bu takımın, tıpkı hava dalgasında olduğu gibi ters geleceğini tahmin ediyorduk. Lakin şahsen kendi adıma ikinci yarı itibariyle kopacağını düşündüğüm maç uzadı da uzadı.SAYMAKLA bitmeyen 3 sayılar tam bitti diye sevinirken, Ergin Ataman’ın yaptırmadığı faulle sıçradım yerimden. Tıpkı izleyen tüm destekçiler gibi. İtalya maçında coachu haklı çıkaran hisleri, bu kez soğuk hava dalgasının tesirindeydi. Neyse ki Dixon, Cedi ikilisinin sıcak elleri maçı ısıtmaya yetti.MAÇ uzatmaya gittiğinde de galibiyete olan inancım değişmedi. Ne kadar uzarsa uzasın, ne kadar yüzdeli top kullanırlarsa kullansınlar sahadan galip ayrılacak performansı sergileyeceğimize dair endişem hiç olmadı.NEDEN mi? Çünkü bu hedef maçtı! Bu turnuvanın kilidi haline gelen ve turnuva bittiği andan itibaren hedef ile maç kelimelerini uzun süre bir arada kullanmamayı düşündüğüm o anahtar kelimelerin temsil ettiği maç!SIKINTILARIMIZ var evet. Eksiklerimiz, genişleyen rotasyonun bir türlü istenen verimi verememesi gibi. Ancak unutmamak gerekir ki bir de artımız var! İstediğini, ihtiyacı olanı alan bir takımız biz! Zor gibi görünse de Fransa karşısında da istediğimizi alacağız. Dualarımız sizinle, yolunuz açık olsun.