SONUÇTAN bağımsız... G.Saray’da dünya çapında bir oyuncu var. Yaptığı işi dünyada en iyi yapan 5 kişiden biri olduğuna inandığım lukas Podolski’den söz ediyorum. Bu adam ceza sahası içi ve civarından önünde topu düzeltip sol ayağıyla sert/isabetli vuruş yapan dünyanın aktif en iyi 5 oyuncusundan biri hala. Taraftar üzülüyor onun gitmesine.LUKAS, hırsını takıma zerk ediyor. Dün gecenin de iyilerindendi. Bunda ona getirilen topların katkısı büyük. 3-4-2-1’i andıran modelde en öndeki oyuncunun ardında bulunan en az 6 kişilik destek gücü oyunu ve hücumu çeşitlendiriyor. Eren gibi klasik santrforların da iş görebileceği bu düzende Poldi türü hareketli oyuncularla ileri 7’li, her hücumda birkaç pas olanağı, seçeneği bulabiliyor. Golü de öyle buldu.KUŞKUSUZ yeni G.Saray’ın oyununda arazlar olacaktır. Yıllardır 4’lü savunma oynamış takıma 3 stoperli bir düzen getirmek, bek orjinli olmayan en az 1 kanat oyuncusuna (ki o şu an Yasin) kanadı 90 metre git gelli oynatmak zor. Buna rağmen ilk yarıdaki G.Saray hareketli oynadı.KARAKTER İŞİ!2. yarı fizik olarak çözüldüler ancak Selçuk’un klas frikiği ile 3 puana ulaştılar. Maçları sonlarda kazanmak karakter oluşturma işidir. Bunu yapıyor G.Saray; iyi de yapıyor. G.Birliği de hiç mi hiç maçtan kopmadı. Ümit hoca 2. yarıdaki üçlüye dönme planıyla oyuna müdahale edip değiştirme konusunda başarılı bir iş yaptı; olmadı. Bugün olmaz yarın olur!MAÇIN adamı hakem olur mu? Olur! Kusursuza yakın bir performans gösterdi Fırat Aydınus. G.Saray lehine 1, aleyhine (1 dakika arayla) 2 penaltı verdi. Selçuk’un frikiğine neden olan penaltıda 10 cm. ceza sahası dışını süzdü, serbest vuruşa hükmetti. 86’da G.Birliği atağında yardımcısına uymayarak aktif/pasif ofsayt uygulamasını nefis çözdü. Disiplin kararlarında da iyiceydi. G.Saray-F.Bahçe, ya da Beşiktaş-F.Bahçe maçlarından birini Aydınus yönetir.