HER sezon bu tip söylentiler çıkar.. Alışığız.. Ama bu kadarına ilk defa rastlıyorum..* 27. hafta (28 Mart 2010).. F.Bahçeli Selçuk’un 35 metreden savurduğu şutu Leo Franco yumurtluyor.. G.Saray bu derbiyi 1-0 kaybedip şampiyonluk yolunda şarampolden aşağı yuvarlanıyor..Maçın ertesi günü sevgili Reha Muhtar, Son Kale programına çıkıp yıllar önce Eskişehir-G.Saray maçını sattığı söylenen Zalad’a da atıfta bulunarak “Leo Franco’nun yediği golü ben bile yemezdim.. Bu işin içinde bir iş var” diyor ve sezonun gidişatını değiştirecek ilk işaret fişeğini çakıyor..* 30. hafta (18 Nisan 2010).. 1-0’lık F.Bahçe-Beşiktaş derbisinden sonra bu sefer sevgili Erman Toroğlu sazı eline alıyor.. Bobo’nun kaçırdığı penaltıya benzer imalarda bulunup işi “Bobo bilerek yaptı”ya getiriyor..* Ve 31. hafta (25 Nisan 2010).. Yine sevgili Ahmet Çakar, 1-0’lık Kasımpaşa-F.Bahçe maçında kaleci Murat Şahin’in yediği hatalı golü şu şekilde yorumluyor:“Dünyadaki bütün kalecileri getirin; o korneri, Murat Şahin’in topa çıkışını ve sol kolunu uzatışını gösterin, inanıyorum ki tüm uzmanlar Murat Şahin’in bu hareketini koskocaman bir soru işaretiyle karşılayacaklardır.. Tıpkı Leo Franco’da olduğu gibi..” Allah’ın bir olduğu konusunda bile anlaşamayacak 3 ünlü yorumcunun anlaştığı bir nokta var: “F.Bahçe’nin 1-0 kazandığı 3 maçta da atılan gollerde şaibe var..” Şaibe varsa, neden var?İma edilen aslında şu: “Aziz Yıldırım 2 rakip kaleciyi ve bir santrforu ayarlamış..” ***ÜÇ yorumcu da yakın dostum.. Yani Hıncal Abi tarzı “yakınlık” değil kastettiğim.. Sürekli görüşürüm, konuşurum, severim, saygı gösteririm.. Gerçekten yakınız..Onlar da bilir ki, ima ettikleri şeyin varlığına “1 gram” inansam, takipçisi olurum..Üstelik hepsinin yorumlarına esin kaynağı olan “Cordoba, F.Bahçe’ye maç sattı” haberleri de benim sayfalarımda yer aldı.. Ama bir önemli noktayı da özellikle belirtmem gerek.. Cordoba vakası ile şu sayılanlar arasında derin bazı farklılıklar var.. Biz Beşiktaş’ın 8 puan öndeyken F.Bahçe’ye şampiyonluğu kaybettiği sezon o Cordoba haberlerini öyle durup dururken yapmamıştık.. Şöyle ki:1 O dönemki İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, o dönemki Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili’yi “Cordoba’nın F.Bahçe’den Ali isimli biriyle sürekli görüştüğü ihbarları geliyor.. Bu adam bir işler çevirebilir” diye uyarmıştı..2 Bunun üzerine Serdar Bilgili 2-2 biten Konya maçından sonra havaalanında Cordoba’yı yanına çağırarak bizzat “Sen bu maçı sattın mı? Bu golleri bilerek mi yiyorsun?” diye sormuştu..3 Lucescu, belki de Türkiye kariyerini sonlandıran “Çavuşesku” benzetmesini o sezon sonunda bazı bilgilere dayanarak yapmış; arkadaşımız Gökmen Özdemir’e de “Cordoba, Ronaldo, Zago üçlüsü çok şüpheli biçimde bizi bitirdiler” demişti..***YANİ Cordoba-F.Bahçe bağlantısını kurarken, elimizde somut bazı veriler vardı..Şimdi sizlere soruyorum sevgili Muhtar, sevgili Toroğlu ve sevgili Çakar:F.Bahçe’nin 3 rakip oyuncuyu ayarladığını ima ederken, sizin elinizde hangi bilgiler var? Hangi araştırmaları yaptınız?Yazılarınıza bakıyorum.. Sevgili Muhtar maçtan sadece 24 saat sonra bu yorumu patlatmış.. Sevgili Toroğlu o kadar bile beklememiş, maç biter bitmez kararını vermiş ve kaleme almış.. Sevgili Çakar da aynı şekilde..Öyleyse siz kanaate dayalı mı yorum yapıyorsunuz? Bilgiye mi?Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, F.Bahçe bu sezon şampiyon olursa bu söyledikleriniz/yazdıklarınız o kupaya gölge düşürecek.. Bütün bir yıl konuşulacak yeni bir şehir efsanesi yaratıyorsunuz.. Niyetiniz bu olamaz.. Peki o zaman ne?Neyi biliyorsunuz?Spor sayfalarındaki sinek vızıltısını bile iştahla yalanlayan F.Bahçe Kulübü’nün, bu yenilip-yutulması zor iddialara karşı gösterdiği itidal ve sükûnet hangi anlama geliyor?Herkesten açıklama bekliyorum..Aksi takdirde, 321 milyon dolarlık bu ligin markasının, kahvehanelerdeki markalar kadar bile değeri kalmayacak benim gözümde.. Aziz Yıldırım.. F.BAHÇE Kulübü de Beşiktaş Kulübü gibi davrandı.. “Aziz Yıldırım, Beşiktaş maçında Yönetim Tribünü’nde sergilediği tavırlar nedeniyle Mahmut Uslu’yu sert biçimde uyardı” haberimizi “asılsız” ilân etmeye kalktı..Şu kulüp yönetimlerindeki rahatlığa bayılıyorum.. “Asılsız” dedikleri herşeyin asılsız olmasını istiyorlar..Oysa biz de haberi yaparken duvara dayanmadık..Eğer F.Bahçeli bir yönetici bize böyle bir şeyi anlatıyorsa.. Teyiden aradığımız 2 ayrı yönetici “Hay Allah! Ben toplantının son 1 saatinde yoktum, görmedim” diyorsa.. Başka bir yönetici de “Niye bu konulara giriyorsun? Sen en iyisi bu konuyla ilgili beni hiç aramamış, bunu hiç sormamış ol” diyorsa, ben haberi “asıl” sayarım.. Siz ne sayarsanız sayın.. Ona da karışmam.. Yıldırım Demirören.. GEÇEN cumartesi bir haber yayınladık ve Beşiktaş Kulübü’nün futbolcularına bu sezonki alacaklara mahsuben toplam 40 milyon lira borcu olduğunu açıkladık.. Tabii bunu yazarken bazı yöneticilere ve bazı futbolculara da sorduk.. Ama orası aynı konu..Beşiktaş Jimnastik Kulübü sert bir açıklamayla haberi yalanladı.. Beni ‘art niyetli bir komplocu’ olarak ilân etti..Bu açıklamayı yazanlar olmasa bile, başkan Yıldırım Demirören beni ailece çok iyi tanır.. Bana ‘dostum’ diye hitap eder.. Ne olup ne olmadığımı da çok iyi bilir.. Tatavayı bırakalım o yüzden..Ben diyorum ki, Beşiktaş bu sezon futbolcularına adam gibi para ödemedi.. İlk yarıdaki ödemelerin çoğunu da mart-nisan ayına vadeli senetlerle yaptı.. 2. yarıda ise Serdal Adalı’nın cebinden verdiği 10 milyon lira dışında nakit ödeme yapılmadı.. Ama yakında yapılacakmış..Senedi nakit para sayabilir Beşiktaş.. Ama belli ki futbolcular saymıyor..“Para almayan futbolcu bundan olumsuz etkilenmez” diyorlarsa o da ayrı bir tartışma konusu.. Murat Şahin menajer mi? DÜN öğle yemeğindeydim.. Konu döndü dolaştı, Kasımpaşa Kalecisi Murat Şahin’e geldi.. Masada Murat’ı yakından tanıyan bazı arkadaşları var.. Ne kadar dürüst bir çocuk olduğu filan konuşuldu.. Ama o da ne? Murat’ı savunayım derken, şöyle bir bilgi verdiler:“Murat Şahin ile Kasımpaşa’dan takım arkadaşı Koray Avcı, futbolcu menajerlik şirketi kurup bir de ofis açmışlar..” Nasıl yani! Faal bir futbolcu, kariyeri devam ederken aynı zamanda futbolcu menajerliği yapabiliyorsa, bu net biçimde şu anlama gelir:“Benim bu hayatta hiçbir etik kaygım yok..” Ben Murat’ın F.Bahçe ile şaibeli bir ilişkisi olduğuna inanmayanlardanım.. Ama futbolcu menajerliği yapıyorsa, Murat Şahin’in başı gerçekten büyük belada.. Onu da biliyorum..