BEŞİKTAŞ’IN sahaya çıktığı kadroya bakınca aslında ne oynayacağı ne oynayamayacağı belliydi. Şenol hoca, Babel’i forvet oynatarak saha içinde 3 oyuncunun mevkisini de değiştirmiş oldu. 160 gündür maç yapmayan ve en önemlisi sezon öncesi kampı yemeyen Atiba’yı gördüğümde açıkçası Beşiktaş adına çekinmiştim. Ancak Kanadalı sanki bıraktığı yerden devam ederek Beşiktaş adına sahanın iyilerindendi. Olmayandan birisi ise ve olmayacağı 3 sezondur belli olan Atiba-Tolgay önlerinde Oğuzhan üçlüsüydü. Ben yazmaktan yoruldum ama Şenol hoca bu üçlüyü üstelik Oğuzhan’ı 10 numarada oynatmaktan sıkılmadı.DERBİNİN ilk yarısında oynayan F.Bahçe, atan ise Beşiktaş oldu. İlk devrede net 4 gol pozisyonu veren takım olmasına rağmen soyunma odasına muhteşem bir gol ile 1-0 önde gitmesini bildi ancak bu avantajını maçın sonuna kadar sürdürmeyi beceremedi. Kazanıp liderlik koltuğuna oturma fırsatı varken topu sanki 1-1’lik beraberlikle turu geçecek taraf olacakmış gibi kendisinde tutan ve rakip alana geçmeye niyeti olmayan Beşiktaş’ı Ayew’in attığı gol de uyandırmadı.KİM ÜZÜLECEK?ŞENOL hoca maç öncesinde beraberlik deseler kabul edecek bir havada maça başladı ve öyle de bitirdi. Kaybetmemek önemli miydi? Evet. Ancak 13 yıllık kazanamama alışkanlığına son vermek hele ki F.Bahçe bu kadar kötü iken çok mümkündü. Ama yine bir F.Bahçe maçı yine Şenol hoca aşması gerektiği şeyin 1 puan olduğu bilinciyle oynadı. Bu sonuç sonrasında hem Beşiktaş hem F.Bahçe hem de G.Saray’ın istediği oldu. Haftanın 3 kazananı olmasını sağladığı için Şenol hocayı tebrik etmek lazım Şenol hoca istediği aldı. Peki ya kaçan 2 puan aranmayacak mı?NORMAL şartlar altında 1 mol oda sıcaklığında 22.4 litre ise Beşiktaş bu kadro ile F.Bahçe’yi bu halde iken yenmeliydi, ama olmadı. Şimdi kim üzülecek? Beşiktaş taraftarı ve Cocu’nun gitmesini isteyen F.Bahçe taraftarı.