ÜNYA KUPASI finali tadında bir eşleşmeydi. Arjantin varsa kupada 1986 finalinden bu yana her zaman Tangocular’dır benim favorim. Ancak bu sütunlarda size favorinin Fransa, Belçika’nın da sürpriz yapabileceğinin yazmıştım. Bu iki takım eşleşmesi benim adıma erken final gibiydi.MAÇA hızlı başlayan, sözüm ona altın çağını yaşayan Belçika oldu. Ancak Fransa maçın yirminci dakikasından sonra oyunda dengeyi sağladı. Hazard’ın çabasının yetmediği dakikalarda, Varane ve Umtiti’nin arasında Lukaku’nun da varlık gösterememesi, altın çocukları gümüşten hallice bir hale soktu.FRANSA kalecisi Lloris’in, Alderweireld’ın sol ayağı ile yaptığı vuruş dışında fazla da maç ile ilgisi yoktu. Ancak Fransa özellikle Giroud ile hem ilk yarıda hem de ikinci yarıda sayısız fırsat yakalı. Giroud yerinde başka bir forvet olsaydı Fransa maçın fişini çok daha önceden çekebilirdi.‘FRANSA YASLANDI’51’de Umtiti ile golü bulduktan sonra yaslanan Fransa, İngiltere Premier Lig karması Belçika karşısında sessiz kalan Mpabbe ile topu saklamaya çalıştı. Maçın 60’tan sonrasında yaslanmayı tercih eden Fransa’yı devirmek için elindeki tüm kozları oynamak zorunda kalan İspanyol hoca Martinez, Belçika’nın altın çağını da böylelikle bitirmiş oldu.ARADAN geçecek 4 yıl sonrasında kadrodaki birçok oyuncuyu Belçika Milli Takımı’nda göremeyeceğiz. Avrupa Futbol Şampiyonası’nda belki bu zarif futbolu izleriz ancak o zaman kadar köprünün de altından çok su akacaktır.GERİYE Fransa için rakibini beklemek kaldı. Kim gelirse gelsin ister Hırvatistan ister İngitere, Dünya Kupasının sahibi bence Fransa olacaktır. Didier Deschamps’ın çocukları bunu çoktan hak etti.