KUPANIN ev sahibi olma özelliğinin dışında neredeyse hiç kimsenin gruptan çıkacağına bile kesin gözüyle bakamadığı Rusya bir tarafta, yıllardır kurduğu kadronun karşılığını almaya çalışan ve belki kadrosundaki oyunculardan birçoğu için son büyük organizasyon veya son Dünya kupası olan Hırvatistan diğer tarafta.MAÇ öncesini Rusya’nın otobüsü çekeceğine kesin gözüyle bakılıyordu ancak maça hiç de öyle başlamadı Rusya. Kazanmak adına pozisyon bulmaya çalışan ekip maçın başında Rusya idi. Bu sinsi başlangıç Hırvatların planlarını alt üst etti dediğim dakikalardan sonra oyunun dengesini eşitleyen Hırvatlar önce oyunun sonra da topun hakimiyetini eline geçirdi.FUTBOLUN sonuç odaklı bir oyun olduğu konusunda hem fikir olduğum insanların Rusya’nın oyun anlayışını eleştirmeyeceğini düşünerek, maçtan önce Rus takımının erken gol bulması halinde kazanmaya yakın olan taraf olacağını düşünüyordum. Öyle de oldu sanki. Hırvatlardan gol beklerken Ruslar yine sinsi 2 pas ile, kadrosunda yurt dışında oynayan iki futbolcudan birisi olan Cheryshev ile golü buldu. Golü bulduktan sonra ışık yemiş tilki edası ile bir anlık gaflet içine düşen Rusya, turnuva boyunca belki de ilk kez yaptığı kademe ve adam paylaşımı hatasını 1-1’lik eşitlikle ödedi.SİNSİ PLAN İYİ İŞLEDİ...MAÇIN ikinci yarısında da Rusya adına bir şey değişmedi. Belli ki soyunma odasında Cherchesov “sahaya çıkar çıkmaz topun kimde kaldığının önemi yok. Siz savunmada kalın. Bırakın topu onlar oynasın ve yorulsun. Biz yine bir sinsilik yapar belki bir gol buluruz. Bulamazsak da maçı uzatmalara oradan da penaltılara götürürüz” demiş. Öğrencileri de hocalarının sözünde bir adım bile dışarı çıkmamacasına oynadı ikinci devre ve istediğini alarak maçı uzatmaya hatta penaltı atışlarına taşıdı. Taşıdı ama tur için yetmedi. Oynamaya çalışan ile kaybetmemeye çalışanın maçında kazanan Hırvatistan oldu.