BAZI maçlar vardır 3 puandan daha önemli ve manidar. Bazı maçlar vardır, sistemi olmaz, başında hoca olmasına gerek olmaz. Bazı maçlar vardır Van Persie (o olmasa da olur) Valbuena, Isla, Alper, Neto’ya gerek olmaz. F.Bahçe dün gece öyle bir maça çıktı. Sahada kadroya yazılmış oyuncuların taşıdıkları formanın ağırlığını bilmesi gereken bir maçtı.MAÇIN başlama düdüğü ile birlikte rakibine baskı kuran, sürekli ikinci bölgede topu kendisinde tutan, deneyen, gerekirse topu bile ısıran bir oyun anlayışı gerekiyordu. Öyle de oldu ilk yarıda. Sivasspor’un Samet hoca ile yakaladığı ivmenin karşılığını bulamaması için F.Bahçe, F.Bahçe gibi oynadı ilk devre.KALDI ki bizim ligimizde F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi takımların forması bile 2 puan. Biraz içinde durduğun formaya uygun mücadele edersen bu ligi ilk 3 içinde bitiriyorsun. F.Bahçe dün gece olmayan öz güvenini arttırmak için güzel şeyler denedi. Deneyenlerin basında Aatıf, Janssen ve Giuliano vardı. Özellikle Aatıf, F.Bahçe adına oyunu hücum bölgesine taşıyan isimdi.TRİBÜNLER DOLARDI!İLK yarıda oynanan futbolun karşılığı aldıktan sonra 2. yarının başlama düdüğü ile skor eşitlenince bile iştahında azalma olması F.Bahçe’nin. Bu futbol anlayışı ile sahada sezon başından bu yana mücadele etseydi ve bu kadar geride kalsaydı tribünler dopdolu olurdu.TEK eksik takım olma kazanma arzusuydu. Dün gece bunların ikisini de gösterdi takım. Hatta saha kenarında, savunma ağırlıklı futbol anlayışı nedeniyle eleştirilen Aykut hoca bile, 60’ta Aatıf-Soldado değişikliği ile ilgili forvete döndü. Demek ki neymiş? İstemek ve istediğini rakibine göstermek yeterli oluyormuş.ŞİMDİ lig F.Bahçe için yeniden başlıyor. Ama bu başlangıç kredisiz bir başlangıç.