FUTBOLDA kaybetmek var. Hem de farklı kaybetmek var. Ancak mücadele etmemek yok. Sırtınızda taşıdığınız forma Türk Milli Takım forması ise asla yok. Maçın başlama düdüğü ile birlikte kazanmaya oynayan, ısıran ve bize sahayı dar eden Ukrayna karşında sadece izledik.LUCESCU’NUN gelişi ile savunma ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıkacağımız, savunma oyunu oynayacağımız gün gibi açıktı. Lucescu’da bir değişiklik yok. Bıraktığımız yerden devam ediyor adam. Var yani yıllardır devam eden bir çizgisi. Ancak çizgi dışında oynayan, daha doğrusu orada bile oynayamayan bir oyuncu grubu vardı saha.BEYLER o formanın kutsallığını en az benim kadar biliyorsunuz! Yürüyerek sizi geçmelerine izin vermek, savunmanın önündeki oyuncuların (Emre ve Ozan ) ‘eli belinde’ motifi gibi seyirci kalmaları kabul edilebilir bir gerçeklik değil.YEMEMEK için sahaya çıktığımız ilk yarıda maç 2-0 olunca eyvah dedim. Maçı çevirmeye çalışırsak ne olacaktı? Bu sorularla ilk yarı bitti. Sonrasında da fişi çeken Ukrayna, yaptığımız tüm değişikliklere rağmen oyun disiplininden taviz vermeyince, bizler için sıkıcı 45 dakika daha izledik. Öyle ki, taktiksel anlamda yazacak, eleştirecek tek şey bırakmadı milli takım bende.SEVE SEVE BEYLERKİM oynarsa oynasın kazanılması gereken bir maçta kazanmak veya maça ortak olmak adına hiçbir şey yapmayan sahadaki tüm oyuncuları tebrik ediyorum! Hepinize helal olsun! Bizleri buralara siz getirdiniz! Ancak unutmayın buralardan kurtaracak olan da sizlersiniz. Seve seve buralardan çıkaracaksınız Türk futbolunu.HAKEM DE İSTEMEDİİLK gol ofsayt, 2. golde de top dışarıdan çevrildi. Hani ülke hakemlerimizin her hafta eleştirildiği, hatta bu sebeple komik bir şekilde federasyon başkanın istifaya davet edildiği bir ülkenin milli takımına yapılan bu eziyet artık bir son bulmalı ve UEFA başkanı acilen istifa etmeli!