ADI derbi, ancak oynanan futbol sıradan bir maçtan bile daha kötü. İki takımın sezonun genelindeki performansı dün akşama da yansıdı. Ağır Başakşehir yenilgisini unutturmak isteyen G.Saray, baskılı ve istekliydi. 20 dakikadan sonra oyunun hakimi oldu. F.Bahçe’nin aklında tek plan vardı. Tıpkı Trabzon’da, Vodafone Arena’da ve zorluk derecesi yüksek bir çok maçta olduğu gibi. Kapan, bekle, fırsat bulursan kontratakla gol ara, sert oyna, sinirlendir, sindir. Advocaat’ın şaheseri! Skordan bağımsız yazıyorum, bu takım, böyle oynatılmayı hak etmiyor. F.Bahçe kazandı, lakin hiç kimse bu oyundan memnun olamaz, olmamalıdır!G.SARAY, bu anlayışla sahada olan F.Bahçe’yi çözebilmek için çok uğraştı. Başta Bruma; oyunda kaldığı sürede en etkili isimdi. Yasin ve Podolski çalıştı ancak top onlara geldiğinde yanlarında bir değil, 2 F.Bahçeli bitti. Mehmet Topal’ın bir gözü sürekli Sneijder’deydi. Hollandalı kaleden uzakta kalınca, Bruma-Yasin-Podolski üçlüsü ile hızlı pas alışverişi olmadı. Dolayısıyla Şener’in hatasından kaynaklanan pozisyon dışında G.Saray, 70 dakika net fırsat bulamadı. Sneijder bir kez pas atabildi, onda da Garry Rodrigues, kaleci Volkan’a takıldı.ŞİMDİ HEDEF BÜYÜDÜF.BAHÇE’NİN bu kadar silik futbol oynaması, sadece Advocaat’a bağlı değil. Aatıf ilerde top tutamadı, Van Persie sadece rakiple ve hakemle uğraştı. Lens, ağırlaşmış ancak her şeye rağmen 2 tehlike onun sayesinde oldu. Koca 90 dakika boyunca Muslera yere yatmadı derken, F.Bahçe ilk kez çok adamla geldiği anda golü buldu.KARŞILAŞMANIN hakkı beraberlikti, ancak galibiyet F.Bahçe için başka bir hedef daha ortaya çıkardı. Bir kaç hafta önce 3.’lük bile uzakken, şimdi yeni hedef Şampiyonlar Ligi... Bu yüzden kötü oyuna rağmen kıymetli galibiyet...FIRAT Aydınus, kötü derbinin iyi ismi oldu. Kart uygulamalarında eksik kalsa da, skoru etkileyen hatası olmadı...