KENDİNDEN yorulur mu insan...? Yaşadıklarından beklentilerinden, hayâl kırıklıklarından... İşte böyle bir ruh hali içinde Trabzonspor maçına hazırlandı G.Saray... Hatta bazıları eleştirilerinde kantarın topuzunu iyice kaçırıp öylesine delirdiler, öylesine pervasızlaştılar, öylesine şuursuzlaştılar ki...“ADİLİK” denilen seviye bile yaptıklarının yanında yüksek irtifa gibi kaldı. Başkan Özbek’e kin, Hamza Hoca’ya nefret, bazı futbolculara cahillik düzeyinde saldırdılar...BEYİN ölümü gerçekleşmiş bazı tiplemeler, beyin fırtınası yaptılar saatlerce... Haydi gelin böyle bir ortamda futbol oynayın.GÖZE batan iyiler Denayer ve Muslera’ydı. Kaptan Sneijder durgundu, Podolski kritik pozisyonlarda iyi vuruş yapamadı. Temponun yüksek olduğu anlarda Erkan Zengin topu iki metreden direğe nişanladı.TUZAKLARA DİKKATÖZGÜVENİ 3-4 günde sıfırlanma noktasına gelen G.Saray özellikle ikinci yarıda rakibi karşısında zor anlar yaşadı. O anlarda güçlü olması gerekenden güçlü bir hamle geldi... Podolski-Sinan Gümüş değişikliği ‘cuk’ diye oturdu. Ama karambolde gelen gol bir hayat öpücüğü gibiydi. Kırık olan parçaları birleştirdi, mutluluk kalbin derinliklerine kadar indi.NAZIM Hikmet’e bir kulak verin hele sevgili G.Saraylılar: “Daha son sözü söylemedi hayat. Belki yarınlar, mutlu sonlar var...”ŞİMDİ egolar bir kenara bırakılsın. İstifa bekleyenler tuzaklara dikkat etsin.HAMZA hocam bu galibiyetin tarifi yok ancak “Mutlu mu olmak istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme.” Ne olur! Haksızlığa başkaldıran oyuncularınla kumpas peşinde olanlara fırsat verme.VE son söz mangal yürekli sevgili başkanım, Ünal Aysal’dan: “Bir aslanın dişlerini gördüğünüzde sakın ola size gülümsediğini zannetmeyin.”Anlayan anladı. (Futbol cahilleri hariç!)