‘Referandum yapılsın Türkiye’ye bağlanalım’

Muhaliflerin son kalesi, rejim karşıtlarının adeta bir araya getirildiği adres İdlib. Rusya ve rejim güçlerinin hava saldırısı başlatmasıyla tüm dünyanın gözünü çevirmesiyle bizim de bir an önce bu kentte olmamızı zorunlu hale gelmişti. Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısından adım attığımız Suriye topraklarından İdlib’e ulaşmamız oldukça meşakkatliydi. TSK tarafından düzenlenen harekatlar ile terörden arındırılan bölgelerde hissedilen huzur Afrin’den çıktıktan sonra yerini tedirginliğe bırakıyordu.

Rusya’ya güvenmiyorlar

İdlib’in güneyine doğru indikçe önünden geçtiğimiz her köy ve kasabadaki uçakların hedefi olan evlerin enkazlarının sayısı giderek artıyordu. Güneye indikçe yoğunlaşan tahribat ve birkaç gün önce vurulduğu için alev alev yanan bölgelerdeki yanık kokularını çok rahat hissediyorduk. Cisr El Şuğur, Maret El Numan ve Eriha ilçelerinde dolaştıkça yıkılan binaların enkazlarının arasında insanların yaşamlarını sürdürmeye çalıştığına tanık oluyorduk. Günler süren haber takibimizde insanların çaresizliği ve dünyanın kendilerine olan duyarsızlığına olan isyanlarına şahitlik ediyorduk. Her ne kadar Rusya ve İran çözüm arayışında olduğunu ifade etse de Suriyelilerin tek umudu Türkiye. Herkes savaşın başından itibaren kendilerini sahipsiz bırakmadıkları için Türkiye’den başka kimseye güvenmediklerini ifade ediyordu. Rusya’nın hava saldırılarında rejimle işbirliği yapmasını da buna örnek olarak dile getiriyorlardı.

Günler sonra sokakta...

Pazartesi günü varılan mutabakatın ardından hava saldırılarının sonlanması, karadan saldırıların ise azalması İdlib’de yaşayanlara rahat nefes aldırdı. Kimileri günler sonra evlerinden çıkan insanlar gönül rahatlığıyla İdlib sokaklarında dolaşmaya başladı. İnsanların artık huzur istediği Suriye’de muhaliflerin sıkıştığı tek kent olan İdlib’de, siviller ya TSK ile bölgenin güvenli hale getirilmesini ya da olası bir referandum ile kentin Türkiye’ye bağlanmasını istiyor.